"مُضطراً" - Translation from Arabic to Turkish

• gerekmiyor
• zorundaydım
• gerek yoktu
• Yapmak zorunda

Tabii ki değil, hem bununla tek başına başa çıkman da gerekmiyor.
بالطبع ليس سهلاً ولستَ مُضطراً لمواجهته وحدك

Bu psikozlu katille dövüşmen gerekmiyor... Sonraki yıl sınava tekrar katılırız.
لستَ مُضطراً لقتال هذا المخبول، دعنا نعلن إنساحبنا ولنعُد العام المُقبل!

- Cevap ver! - Yalan söylemek zorundaydım, onu duydun!
ـ أجبني ـ كُنت مُضطراً إلى الكذب ، لقد سمعته

Yapmaya hazırlandığımız şey için bir şekilde S.H.I.E.L.D.'ın gözünü boyamak zorundaydım.
كنت مُضطراً لإعماء أعين (شيلد) بطريقة ما،حتى نُنفذ ما خططنا له.

Bir sorunum olmasına gerek yoktu.
لم أعُد مُضطراً لأن أُعانى من المشاكل.

gerek yoktu!
لمْ يكن مُضطراً لذلك.

Umarım bunu yeniden Yapmak zorunda kalmazsın.
أتمنى ألا تكون مُضطراً لإعادة التصوير يا رجل

Ben de parti şapkamı takayım keza bir denizaltına binmem gerekmiyor.
وأنا سأضع قبّعة الإحتفال لأنّي لستُ مُضطراً لركوب غوّاصة.

Onu da asman gerekmiyor.
أنت لست مُضطراً لإبقاء ذلك بالأعلى

Bunu yapman gerekmiyor.
من فضلك لست مُضطراً لفعل ذلك

Bana güvenmen gerekmiyor.
لستَ مُضطراً لأن تثق بي

- Evet, zorundaydım.
بلى ، كُنت مُضطراً لفعل ذلك

Liam, bugün sana olan, benim sana yaptığım şey ki seni kurtarmak için bunu yapmak zorundaydım seni değiştirecek.
(ليام)... ما حدث لك، ما فعلته أنا بك، والذي فعلته مُضطراً حتى أنقذ حياتك، -سوف يُغيّرك .

Elbette zorundaydım.
-طبعاً كنتُ مُضطراً .

- Bunu yapmana gerek yoktu.
لمْ تكن مُضطراً لفعل ذلك.

Bana eşlik etmenize gerek yoktu.
لست مُضطراً لمرافقتي

Beni geçirmene gerek yoktu.
-لمْ تكن مُضطراً للمشي معي للخارج .

Bak, bunu Yapmak zorunda olmadığını biliyorum.
اسمع يا رجل، أعلم أنّك لمْ تكن مُضطراً للقيام بهذا.

Yapmak zorunda değildi ama yapmış.
لم يكُن مُضطراً لفعل ذلك الأمر ، لكنه فعل