| Bu harika hanımlarla tanışmak istemez misin? | Open Subtitles | ألا تُريدُ مُقابلة هؤلاء السيداتِ الرائعاتِ ؟ |
| Bir kadınla eski moda yöntemle tanışmak daha kolay değil mi? | Open Subtitles | أليس من الاسهل مُقابلة النساء بالطريقة القديمة ؟ |
| New York Style dergisi benimle röportaj yapacak. | Open Subtitles | انا سأجرى مُقابلة لأجل مجلة نيويورك ستايل |
| Diğer aktörlerle neden röportaj yapmamışlar? | Open Subtitles | كيف أنّهم لمْ يُجروا مُقابلة مع المُمثلين الذي يقومون بأداء العُلماء الآخرين؟ |
| Sadece rutin bir görüşme için geldiğini sanıyordu, değil mi? | Open Subtitles | لقد جاء مُعتقداً أنّه سيُجري مُقابلة روتينيّة، أليس كذلك؟ |
| Onunla görüşmek isterim mümkünse. | Open Subtitles | أودّ أن أجري مُقابلة معه، إذا كنت موافقاً. |
| Desene oldukça yetenekli bir aşçısın ve burada bir iş görüşmesi ayarlayabilmişsin. | Open Subtitles | يا إلهي، حسناً، لابدّأنّكشيفٍموهوب.. لتحصل على مُقابلة عمل هُناك. إنّهُ عملٌ رائع. |
| Benimle mülakat yapmak ve onu birileriyle tanıştırmamı istedi. | Open Subtitles | لقد سأل لو بإمكانه إجراء مُقابلة معي، إذا عرّفتُه لبعض الناس. |
| Bunun içindekileri icat edenlerle tanışmayı çok isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاني مُقابلة كل الأشخاص الذين حلموا بشيء ما موجود بذلك الملف |
| Biliyorum bu aralar biriyle tanışmak zor bu felaketin ortasında zor, evet. | Open Subtitles | أعي أنه من الصعب مُقابلة رجال الآن مع نهاية العالم وتلك الأمور، ثقي بي، |
| Hem yeni şerifin karısıyla da tanışmak istedik. | Open Subtitles | ونحنُ كان يجب علينا مُقابلة زوجة المأمور الجديد |
| Ben "Ce, Ee" oynayan, peri masalları okuyan, bebeklere komik suratlar yapan kadınla tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | أود مُقابلة السيدة التي تلعب الغُميضة تقرأ القصص الخيالية تتصنع وجوهاً مُضحكة للأطفال |
| Annemi benden uzaklaştıracak adamla tanışmak, | Open Subtitles | مُقابلة الرجل الذي سيأخذُ أمّي بعيداً |
| Haklısın, kol düğmeleri ve titizlikle dikilmiş pantolonlar sadece kadınlarla tanışmak isteyen ezikler içindir. | Open Subtitles | كيف تضع هذه الأشياء بنفسك؟ أنت مُحق، أزرار الأكمام والسراويل المُخيّطة بشكل مُمتاز هُم للمُغفلين الذين يودّون مُقابلة نساء فقط. |
| Bugün o adamla bir röportaj yaptım. Yeni bir araştırma elemanı arıyor. | Open Subtitles | لديّ مُقابلة مع اليوم ، حسناً أنه يُعين مساعد بحوث جديد |
| O kadınla bir röportaj yapabilmek için cinayet işlemeyecek tek bir gazeteci bile bulamazsın. | Open Subtitles | لا يُوجد هناك مُراسل في البلدة لن يقتل ليُجرِ مُقابلة مع تلك المرأة. |
| Seninle kırmızı halıda röportaj yaptığımdan ve bana programıma çıkacağına dair söz verdiğinden beri. | Open Subtitles | منذ أجريتُ مُقابلة معك على السجادة الحمراء ووعدت بأن تظهر ببرنامجي. |
| Ama size memnuniyetle yarın için bir görüşme ayarlarım. | Open Subtitles | ولكن سأكون سعيدة لتجهيز مُقابلة ليوم غدٍ. |
| Kararımızı vermeden önce bir görüşme daha yapacağız. | Open Subtitles | باقي لدينا إجراء مُقابلة واحدة قبل أن نتخذ قرارنا |
| Onunla görüşmek için Ceza İnfaz Kurumu'nu aramam gerek. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ طلباً لإدارة السجن لأرى لو بإمكاني إجراء مُقابلة معه. |
| İş görüşmesi. Hep eğlencelidir. Ne içindi? | Open Subtitles | مُقابلة عمل ، هؤلاء دائماً كانوا مُضحكين وإلامَ كانت ؟ |
| Bu iş için bir yıl önce benimle mülakat yapmıştı. | Open Subtitles | لقد أجرى مُقابلة معي لهذه الوظيفة قبل عامٍ. |
| Tanrı'yla tanışmayı bekliyorlar. | Open Subtitles | ينتظرون فقط مُقابلة الرب. |
| Seçmelere girmemin sebebi yalnızca kızlarla tanışmaktı. | Open Subtitles | لقد سجّلتُ بتجارب الأداء لأجل مُقابلة الفتيات. |