Arabuluculuk yargılamadan kavgaları çözmenin en bağlayıcı yoludur. | Open Subtitles | الوساطة شكل مُلزم من قرار نِزَاع غير قضائي |
Ancak bu sözleşme, sürü gemiye yüklenmeden bağlayıcı olmaz! | Open Subtitles | لكن هذا العقد غير مُلزم حتى يتم تحميل الماشية |
Bu kutsal bir beyan, bağlayıcı bir anlaşma, ve bunu bitirecek güç bende bile yok.. | Open Subtitles | هذا البيان مقدس إتفاق مُلزم ولا حتى أنا قادرة على إبطال الأمر |
Kararım budur ve tahkim anlaşması gereğince kararım bağlayıcı ve kesindir. | Open Subtitles | هذا حُكمي وبإتفاقية التحكيم لديكم فهو مُلزم وأمر نهائي |
Ayrıca bilimsel topluluğun bir üyesi olarak, bu gibi önemli bulguları meslektaşlarım ile paylaşmakla yükümlüyüm. | Open Subtitles | علاوة على ، كأحد أعضاءالطائفةالعلمية.. فأنا مُلزم بأنّ أطلّع زملائي على إكتشافات علمية كهذهِ. |
O sözleşmeyi imzalamış olabilir ama o zaman 16 yaşında olduğu için bağlayıcı değil. | Open Subtitles | ربما تكون قد وقعت العقد ولكنه غير مُلزم لأنها فقط كانت في الـ16 من عمرها |
Eğer gerçekten hukuk bitirmiş birine bunun kanunen bağlayıcı olup olmadığını sormak istersen anlarım. | Open Subtitles | متفهمة انك ستفضلين سؤال شخصا بالواقع انهى كلية الحقوق اذا كان هذا مُلزم قانونيا |
Eğer gerçekten hukuk bitirmiş birine bunun kanunen bağlayıcı olup olmadığını sormak istersen anlarım. | Open Subtitles | متفهمة انك ستفضلين سؤال شخصا بالواقع انهى كلية الحقوق اذا كان هذا مُلزم قانونيا |
Yasal olarak bağlayıcı aslına bakarsanız. | Open Subtitles | مُلزم قانونياً بالحقيقة |
"Erkek arkadaş" olarak bilinen ve adı geçen Sheldon Lee Cooper ile "kız arkadaş" olarak bilinen ve adı geçen Amy Farah Fowler'ın hak ve sorumluluklarını belirleyen yineleyen ve sistemleştiren 31 sayfalık bağlayıcı bir sözleşme. | Open Subtitles | إنها ميثاقٌ مُلزم من 31 صفحة يسرد، ويؤكد، وينظم الحقوق والواجبات (لكل ٍ من (شيلدن لي كوبر " والمشار إليه على أنه " العشيق |
Seni korumakla yükümlüyüm. | Open Subtitles | أنا مُلزم بحمايتك |