"مِثلي" - Translation from Arabic to Turkish

• benim gibi
• benim kadar

Hepiniz burada para kazanıyorsunuz, hangi iş olursa yapıyorsunuz, benim gibi.
أنتُم جميعاً تَجنونَ المال هنا في الأعمال التي تقومون بِها مِثلي تماماً

benim gibi ödlek bir kancık birisine nasıl zarar verebilir ki?
كيفَ يُمكنُ لجبانٍ مِثلي أن يُؤذي أحداً؟

Eğer sende benim gibi aslan burcu olmuş olsaydın, bunu çoktan anlardın.
الآن، لو كُنتُنَ ماهراتٍ مِثلي لأدركتُنَ ذلك أصلاً

Senin ve benim gibi olmak isteyen yalnız bir ruhtu sadece.
أنّه مجرّد روح وحيدة تحاول الإستقرار مِثلي ومثلكَ

Sen de benim kadar biliyorsun ki en ufak bir zayıflıkta öldüm demektir.
تعرفُ تماماً مِثلي بأنَ أيَ ضَعف أيَ ضَعفٍ على الإطلاق، فأنا ميت

benim gibi biri sana yardım ediyor olsaydı nasıl bir potansiyelin olurdu tahmin bile edemiyorum.
أنا لن أتخيّل كَمّ إمكانياتك قطّ، وإن وجدَ شَخص مِثلي لنجدتك

Ama Dünyanın benim gibi bir adam olmadan daha iyi bir yer olacağının farkına vardım.
أتتبعكهنافقطولكِن ... أدركتُ ان العالم سيكُون مَكان أفضل بعدم وجود أشخاص مِثلي.

İşte tam da benim gibi yetenekli bir aracı burada devreye giriyor.
ذلك عِندما يتدخّل وسيط ذو مهارة مِثلي

benim gibi bir fazlalığı kabul etmiş biri.
في الوَاقع، تقبّلَ يا-شو شخصاً تافهاً مِثلي.

benim gibi. Peki ya siz? - Bende.
رسامة ، مِثلي ، وأنت ؟

benim gibi düşünüyorsun.
أنتَ تُفكرُ مِثلي

Bir katil, hayatta kalan biri... benim gibi.
قاتل , مدافعٌ لحياتك مِثلي

Evet, benim gibi.
نعم، مِثلي

- benim gibi.
مِثلي أنا

benim gibi.
مِثلي.

Sen de bir mahkumsun Richard. Tıpkı benim gibi.
أنت سجين،(ريتشارد) ، مِثلي

Yapma Hernandez, Alvarez'den benim kadar nefret ediyorsun.
هيا يا هيرنانديز أنتَ تَكرَه ألفاريز مِثلي

Paris'deki ortaklarım benim kadar anlayışlı olmayabilir.
أقراني فى (باريس) ليس مُتفاهمين مِثلي.