| Sizin de gördüğünüz gibi, fotoğraftaki adam patlayıcı bir cihaz taşıyor. | Open Subtitles | كما ترون ، فإن الرجل في الصورة هو يحمل عبوة ناسفة. |
| Robotlardan önce bomba imha teknisyeni olsaydınız el yapımı patlayıcı kullanırdınız. | TED | قبل الروبوتات، إذا كنت مختص بالتخلص من القنابل، تعاملت مع عبوة ناسفة من خلال المشي عليها. |
| Bir saatin üstünde patlayıcı var. 1 dakika 12 saniye kaldı. | Open Subtitles | لدينا عبوّة ناسفة هنا بقي دقيقة و12 ثانية |
| Irak'ta sıhhiyedeyken, el yapımı bir bomba patladı, üç kişi öldü. | Open Subtitles | عندما كنت مسعفًا في العراق انفجرت عبوة ناسفة قتلت ثلاثة أشخاص |
| Yanımda da patlayıcıyı götürürüm. | Open Subtitles | سأتجاوز نيرانهم, بإمكاني إصطحاب عبوة ناسفة لإستخدامها |
| Normal bir günde merkezden uzak bir köye suyla ilgili konuşmak için gitmiştik ve bir IED bizi cipimizden çıkardı. | Open Subtitles | في يومٍ عابر، اتجهنا لقرية بعيدة بشأن المياه وفجرت عبوة ناسفة سيارتنا الهامفي |
| Uzaktan kontrol edilen bombalı yelek giydiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه يرتدي صدرية ناسفة مع ريموت تفجير |
| Soman gazı ile yapılmış bir patlayıcı her bir girişin havalandırma millerine kuruldu. | Open Subtitles | عبوات ناسفة مزودة بغاز الـ"زومان تم زرعها في فتحات التهوية في كل مدخل |
| Son günlerde geliştirilen yani nesil bir patlayıcı fünyesi. | Open Subtitles | إنه جهاز طور مؤخراً مولد جديد عبوة وقود ناسفة. |
| Rico kutunun altına patlayıcı yerleştirecek, bu sayede kum ve kayayı geçerek yüzeye çıkacağız. | Open Subtitles | ريكو , يضع عبوة ناسفة تحت هذا الصندوق مباشرة باتجاه الصخور والتربة |
| Bu adam mutfağında el yapımı patlayıcı fabrikası olduğu için tutuklamış. | Open Subtitles | هذا الشخص ألقى القبض عليه بسبب إيجاد عبوة ناسفة للتفجير داخل مطبخه. |
| Radyo Kontrollü patlayıcı Cihaz. | Open Subtitles | عبوة ناسفة يتم التحكم بها عن طريق إشارة لاسلكية |
| Eğer bir botu sabote etmeniz gerekiyorsa, su hattının altına bir patlayıcı yerleştirmek genellikle bunu yapmanın en etkili yoludur. | Open Subtitles | اذا اردت تخريب قارب عبوة ناسفة تحت خط المياه هي غالباً أفضل طريقة لفعل ذلك |
| Gemi, gittiğinizde asteroiti durdurabilmek için gerekli patlayıcı ekipmanlarla donatılmış durumda. | Open Subtitles | معدات وتنسيق وجود أهداف ناسفة داخل المجلس. |
| O zaman birisi yeni bir bomba ya da silah denemiş olabilir. | Open Subtitles | إذاً ربما كان يختبر أحدهم تأثيرات عبوة ناسفة أو سلاح ناري جديد |
| Psikopatımız geçen gece Fort Granville'den prototip bir patlayıcıyı aldı. | Open Subtitles | هذا المجنون نقل عبوات ناسفة من قلعة "جرانفيل" ليلة البارحة |
| Bu öndeki hummer IED* tarafından vurulacak. | Open Subtitles | هذهِ المركبة بالمقدمة ستدمر بعبوة ناسفة. |
| Askeri araçlara bombalı saldırılar sonrasında bunun gibi çok ameliyat yaptım. | Open Subtitles | لقد عملت الكثير من هذه الجراحة على سائقي سيارات الهمفي المصابين بعبوات ناسفة |
| 16.cı yüzyılda, İspanyol ve Portekizlilerin yönetiminde, gaz odası ya da bombalar kullanmadan Latin Amerika'da 150 milyon kızılderili katledildi. | Open Subtitles | في القرن السادس عشر تمكن الأسبانيون والبرتغاليون, بدون غاز وعبوات ناسفة ليقتلوا مائة وخمسون مليون من الهنود الحمر |
| - Hani Jibril hala sorgulanıyor. Bayan Jibril, dairenizde Prens Abboud'un suikastinde kullanılanla aynı tür... | Open Subtitles | السيدة جبريل، وجدنا بقايا ناسفة في شقتك |
| Geçtiğimiz günlerde ele geçirilen bu el yapımı C4 patlama gücü çok yüksek ve uzaktan kumanda ile patlatılabilen bir bombadır. | Open Subtitles | محلية الصنع C4 عبوّة ناسفة تمت مصادرتها مؤخراً, إرتداد الإنفجار سيكون ضخماً, ويمكن تفجيرها عن بعد. |
| ya da prototip aşamasında olan robotların savaşların gerçekliğini nasıl değiştirdiğini gösteren bir dizi fotoğraf göstereceğim. Bu sadece size biraz tat vermek için. | TED | كانت المقاومة العراقية قد وضعت قنبلة مصنوعة محليا، عبوة ناسفة, على طول جانب الطريق بطريقة محكمة. |