| Sorunlarınla, duygusal olarak sağlıklı insanların yaptığı gibi yüzleşmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت لا تَتعاملُ مع المشاكلِ الطريق ناسِ صحّيينِ عاطفياً يَعملونَ. |
| Yalnızca diğer insanların arasında kendisini garip hissetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أُريدُه أَنْ يَبْدوَ صعب حول ناسِ آخرينِ. |
| ...çabanı takdir etsem de, başka insanların eskilerini almaya bir son vermelisin artık. | Open Subtitles | لكن توقفى شراء زبالةَ ناسِ آخرينِ. المالُ يذهب للصدقةِ. |
| Sizinle kalabilir miyim acaba, nazik insanlar? | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ رجاءً إبقَ مَعك ناسِ لطفاءِ؟ |
| İnsanlar bana b.k atarsa sen orkestrayı yönetirsin. | Open Subtitles | إذا ناسِ يُحطّمونَني، أنت صحيح مقدماً بالعصا. |
| Kurallardan ve insanlara farklı bir gözle bakmaktan falan bahsetti. | Open Subtitles | هو كَانَ يَتحدّثُ عن القواعدِ ونَظْر إلى ناسِ بشكل مختلف. |
| Yardım etmeye çalıştığın insanlara silah çekmezsin. | Open Subtitles | وأنت لا تُلوّحُ بالأسلحةَ حول ناسِ الذين تُحاولُ مُسَاعَدَتهم |
| Bazen normal insanların gözünde bile korku ve dehşet görüyorum. | Open Subtitles | أحياناً رَأيتُ إرهابَ حتى في عيونِ ناسِ بحجمِ المعدلَ. |
| İnsanların duygularıyla nasıl yüzleşeceğini yorumlama yetkin yok! | Open Subtitles | أنت لَمْ تُجزْ للتَعليق على هكذا ناسِ يَتعاملونَ مع عواطفِهم. |
| Bu lanet şey senin fikrindi, ve beni yapmaya sen inandırdın, ve şimdi insanların hayatı mahvoldu. | Open Subtitles | هذا الشيءِ كَانَ فكرتَكَ، وأنت أقنعتَني بها، .والآن حياة ناسِ مُخَرَّبة |
| Fakat işçi sınıfından insanların ve ülkemizin birçok şehrinden ya da partisinden siyasi yetkilinin bu konu hakkında hiçbir bilgisi yok. | Open Subtitles | لكن الطبقة العامِلةَ مِنْ ناسِ المسؤولون السياسيون عبر بلادِنا مِنْ المجتعات و المُدنِ، لا يَعْرفونَ أيّ شئَ عن الأمر |
| Yok, kalsın. Sadece sevmediğim insanların cenazesinde dans ederim. | Open Subtitles | لا شكراً انا أَرْقصُ فقط في جنائز ناسِ أَكْرهُم |
| İnsanların düşüncesine önem vermekten bıktım artık. | Open Subtitles | بصراحة، أَنا مريضُ ومُتعِبُ إعْطاء a لعنة حول الذي ناسِ آخرينِ يَعتقدونَ. |
| Gerçek bir berber dükkanında, gerçek insanlar, gerçek konuşmalar herşeyden çok da, gerçek berberler olur, bizim burada olduğu gibi. | Open Subtitles | أي حَصلَ دكانُ حلاق حقيقي على ناسِ حقيقيينِ، المحادثة الحقيقية، والأهمّ من ذلك، حلاقون حقيقيون، وذلك الذي أصبحنَا هنا. |
| Hiç tanımadığımız insanlar için ... kendi hayatımızı tehlikeye attığımızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفُي بأنّنا نُخاطرُ كلّ يوم من حياتنا لإنْقاذ حياةِ. ناسِ غرباءَ عننا لَمْ تربط بيننا اي علاقة |
| Hiç tanımadığımız insanlar için ... kendi hayatımızı tehlikeye attığımızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْرفُي بأنّنا نُخاطرُ كلّ يوم من حياتنا لإنْقاذ حياةِ. ناسِ غرباءَ عننا لَمْ تربط بيننا اي علاقة |
| Çin'de insanlar, hastayken maske takarlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، في ناسِ الصين تَخفي الملابسُ متى هم مرضى. |
| Keşke senin gibi olabilseydim. Keşke insanlar tarafından,senin gibi takdir görebilseydim. | Open Subtitles | تَعْرفُ، قادر على الجَعْل ملمس ناسِ قدّرَ. |
| Tanrı aşkına, dostum ölen insanlar var! | Open Subtitles | لأجلِ السيد المسيح،رجل، هناك مَوت ناسِ |
| Biliyorum ki senin gibi insanlara artık hayatımda yer yok, ve biliyorum ki kovuldun. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّني لَستُ بِحاجةٍ إلى ناسِ يَحْبّونَك في حياتِي أكثر، وأنا أَعْرفُ بأنّك مطرود. |
| Öylece insanlara doğruyu söyleyip kaçamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ فقط تَتجوّلُ إخْبار ناسِ الحقيقةَ. |