| David, başardık. Her parlak yeşile (dolar) değer. | Open Subtitles | ديفيد, أحسنت الفعل يساوي كل دولار أخضر ناصع |
| Üç ila beş gün içinde daha açık renk, parlak kırmızı kan görürsün. | Open Subtitles | في غضون ثلاثة الى خمسة أيام سَتَجِدي نزيف ناصع أحمر خفيف |
| Ama o günden bugüne kadar sicili tertemiz. | Open Subtitles | ولكن سجله ناصع البياض منذ ذلك الوقت |
| Bu yer tertemiz. | Open Subtitles | هذا المكان ناصع البياض. |
| Ve ayrıca, eve geldiğimizde ev pırıl pırıl oluyor. | Open Subtitles | وبالإضافة , عندما نعود إلي النزل المنزل يكون فقط ... ناصع البياض إنها مثالية |
| Sicilim pırıl pırıl. | Open Subtitles | سجلي هنا ناصع البياض |
| - Kablo, lütfen. - Kan nasıl parlak kırmızı ve atımlı, görüyor musunuz? | Open Subtitles | سلك, من فضلك, أرأيتم كيف أن الدم أحمر ناصع و نابض؟ |
| parlak kırmızı kırık bir tırnak, ne diyordun? | Open Subtitles | وظفر أحمر ناصع محطم ماذا تقولى ؟ |
| Evet. parlak pembe spor ayakkabıları varmış. | Open Subtitles | .أجل، إنها ترتدي حذاء وردي ناصع |
| Kırmızıydı. parlak kırmızı. | Open Subtitles | انه احمر ,ناصع الاحمرار |
| parlak kırmızı mı? | Open Subtitles | أحمر ناصع أحمر مبهرج |
| "Hastane yatağından parlak beyaz bir ışık yükselmiş." Bu... | Open Subtitles | "أرتفع شيء أبيض ناصع فوق سرير المستشفى" |
| James tertemiz sicile sahip bir polis. | Open Subtitles | جيمس) شرطي بسجل ناصع البياض) |
| Ev tertemiz. | Open Subtitles | ! المكان ناصع |
| pırıl pırıl bir sicili ve birçok takdirnamesi var. | Open Subtitles | سجل ناصع البياض ترقيات عديده |
| Larry beyaz değil. O açık renk. | Open Subtitles | لارى ليس أبيض, لارى ناصع |