"نتضور" - Translation from Arabic to Turkish

• ölüyoruz
• ölüyorduk
• açız
• açlık

Bakın, bayım, çadırımızı rüzgar götürdü, açlıktan ölüyoruz ve geceyi geçirecek bir yere ihtiyacımız var.
لقد أخذت الرياح خيمتنا و نحن نتضور جوعاً نحتاج مكانا لقضاء الليلة

Açlıktan ölüyoruz. Günlerdir bir şey yemedik.
نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام

Açlıktan ölüyoruz. Günlerdir bir şey yemedik. Hadi!
نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام

– Açlıktan ölüyorduk. – Yeniden açlığın ucuna gelieceksiniz.
ـ كنا نتضور جوعا ـ سوف تتضور جوعا ثانية

Bir keresinde bütün gece çalışmıştık ve açlıktan ölüyorduk.
ذات مرة... كنّا جميعا نعمل طوال الليل، وكنّا نتضور جوعًا،

- Ama paramız bitiyor. açız. Yollayabilir misin?
لكن لم يعد معنا أي مال , إننا نتضور أيمكنك إرسال المزيد

Hepimiz çok açtık ve açlık Kuzey Kore'de ölüm anlamına geliyor.
جميعنا كنا نتضور جوعاً، وفي كوريا الشمالية، الجوع يعني الموت.

Beyler, açlıktan ölüyoruz.
أيّها السادة , إنّنا نتضور جوعاً

Daha fazla yemek! Açlıktan ölüyoruz!
المزيد من الطعام,إننا نتضور جوعا

Biz burada açlıktan ölüyoruz, sen gidip kitap mı çalıyorsun?
نتضور من الجوع وانت تسرقين كتبا؟

Susuzluktan ölüyoruz!
أننا نتضور جوعاً

Açlıktan ölüyoruz!
نحن نتضور جوعاً هنا

Açlıktan ölüyoruz.
نعم نحن نتضور جوعا

Hepimiz açlıktan ölüyoruz ve bu senin suçun.
كلنا نتضور جوعا بسببك أنت

Açlıktan ölüyorduk, ama havamız temizdi.
كنا نتضور جوعاً في العراء

Açlıktan ölüyorduk.
إننا نتضور جوعاً

Sağ ol. Açlıktan ölüyorduk. İnanırım.
شكراً لك,نحن نتضور جوعاً

Hepimiz açız. Hepimizin bir yerlerde ailesi var.
كلنا نتضور جوعاً

Bir katil. O ve adamları, yiyeceğimizi çalıyor ve bize açlık çektiriyorlar.
هو و رجالة يسرقون طعامنا و يتركونا نتضور