| Kendini ezilmiş hissettiğini biliyorum ama acilen bu duygular hakkında Konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | تشعر بالإنهاك لكن من الضروري جدّاً أن نتكلّم حول هذا الشعور هنا |
| İzninizle efendim. Dışarıda konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أعذرني، سيد هلّ بالإمكان أن نتكلّم خارج؟ |
| Biz Stepps ve Okul hakkında mı konuşuyoruz, yoksa bakkal, kaldırım ve müzeler hakkında mı ? | Open Subtitles | لذا توقفي ؟ نتكلّم حول ستابس والمدرسة أو تتحدّثين عن البقالة و الرصيف والمتاحف؟ |
| Onu sonra konuşuruz. Bunun için çok zaman var. | Open Subtitles | نتكلّم عن ذلك فيما بعد سنحظى بالوقت لمناقشته |
| Molly ve ben eve birisini almayı konuşuyorduk. | Open Subtitles | تعرفين، مولي وأنا كنا نتكلّم حول حاجتنا لمدبرة منزل. |
| Saygısızlık etmek istemem, sayın elçi... ama belki de bizim başkalarıyla Konuşmamız gerekiyordur. | Open Subtitles | مع كامل احترامي سيدي السفير ربما يوجد شخص اخر نحن يجب أن نتكلّم معهم |
| Hemen sonra eve gel, Konuşmamız lazım. | Open Subtitles | حسنا، أريدك بالبيت مباشرة بعد ذلك يمكننا أن نتكلّم |
| Seninle büro dışında Konuşmamız gerek diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ بأنه علينا أن نتكلّم خارج المكتب |
| Aman Tanrım, bunu daha sonra konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | يا إلهي، أيمكننـا أنّ نتكلّم بشأن هذا لاحقاً؟ |
| Dinle, işe gitmen gerektiğini biliyorum, ama bir kaç dakikalığına konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أصغي .. أنا أعرف إنّ عليكِ الذهاب للعمل و لكن هل بوسعنا أنْ نتكلّم لدقيقة ؟ |
| Akıllıca konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | الآن، هل نستطيع أن نتكلّم بعقلانية؟ |
| Bir süredir burada konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحــن نتكلّم عن عــدد كـبير نسبيا من ساعات العمل هنا |
| Bu komik ama aynı dili konuşuyoruz ve söylediğim hiçbir şeyi anlayamıyorsun. | Open Subtitles | تعرفين ، انه مضحك انّنا نتكلّم نفس اللغة لكنّك لا تفهمين أيّ شيء مما اقول أليس كذلك؟ |
| Hadi eve bir bakalım, bu konuyu sonra konuşuruz. | Open Subtitles | دعنا نلقي نظرة على البيت فحسب ثمّ نتكلّم عن هذا |
| Bu doğru, saldırgan tavırlarınız hakkında konuşuyorduk ki görünüşe göre konuştuğumuz şeyler doğru, değil mi? | Open Subtitles | صحيح، نتكلّم عن سلوككِ العدواني، الغير معلّل الآن من الواضح |
| Çünkü uzun zamandır seninle konuşmadık, May halan ve ben seni artık tanıyamıyoruz. | Open Subtitles | لأننا لم نتكلّم منذ مدّة طويلة ,عمّتك ماى وأنا لم نعد نعرف من أنت , على أي حال .. |
| Dördümüz, beraber vakit geçiriyoruz ama gerçek anlamda hiç konuşmuyoruz. | Open Subtitles | نحن الأربعة، نخرج كثيرا لكنّنا لا نتكلّم مع بعضنا بحق |
| Hassiktir, onun hayatını kurtarmaktan bahsediyoruz. | Open Subtitles | أعني، اللعنة نحنُ نتكلّم حولَ إنقاذِ حياتِه |
| Seninle mutfakta konuştuğumuz günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | جايك؟ تتذكّر قبل أيام متى كنّا نتكلّم في المطبخ؟ |
| Efendim, biz burada konuşurken içeride düzen bozucu bertaraf edilmekte. | Open Subtitles | سيّدى، مسبّب التوتّر بالدّاخل يتمّ القضاء عليه فيما نتكلّم |
| konuşmak istiyorsun ve odam çok kirli, senin odanda konuşalım. | Open Subtitles | نعم غرفتي قذرة جدا تريد كلام، دعينا نتكلّم في غرفتك |
| Arabada bir şey konuşmayız. Böyle bir kuralımız var. | Open Subtitles | لا نتكلّم عن الأعمال في السيّارة هذه قاعدة لدينا |
| konuşmalıyız. Nereye gitsek? | Open Subtitles | نحن يجب أن نتكلّم هل هناك مكان ما يمكن أن نذهب اليه؟ |
| Payını hazmedilir bir orana indir, o zaman konuşabiliriz. | Open Subtitles | عندما تقلّل نسبتك قليلاً، حينها يمكن أن نتكلّم. |
| Mutfak masasında oturup polimerlerden bahsediyorduk. | Open Subtitles | كنّا نجلس على طاولة المطبخ نتكلّم عن البوليمير الحراري |