"نجد" - Translation from Arabic to Turkish

• bulmalıyız
• bulamadık
• bulacağız
• bulmak
• buluruz
• bulana
• bulabiliriz
• bulup
• bulamazsak
• bulduk
• yok
• bulursak
• bulduğumuzda
• bulamayız
• buluyoruz

İplerden kurtulduğuma göre, bu gemiden kurtulmanın bir yolunu bulmalıyız.
أنا حر أخيرا لابد أن نجد طريقة للخروج من السفينة

Yerlilerin uyum ve işbirliğine rağmen, alçakgönüllülüklerinin bir işareti olarak bize verdikleri işlenmiş altınların dışında dişe dokunur bir şey bulamadık.
، و برغم رضوخ الهنود . فإننا لم نجد الذهب بكميات كبيرة باستثناء المصنوعات اليدوية التي أعطونا إياها ، كعلامة لخضوعهم

Biraz uzun sürebiilir, Ron ama ona bir yer bulacağız.
لربما تأخذ فترة يا رون ولكن سوف نجد له مكانا

Biz de güven oluşturmak ve bu 2,5 milyar kişiyi finansal erişime ulaştırmak için bir yol bulmak istedik.
لذلك أردنا أن نجد طريقة لبناء الثقة ولإتاحة الخدمات الائتمانية أو المالية لهذه الفئة والتي يبلغ عددها ٢.٥ مليارشخص

Eğer Fraida'yı bulursak, çocuğunu buluruz. Çocuğunu bulursak, böbreği buluruz.
اذا وجدنا الام نجد الطفل واذا وجدنا الطفل نجد الكلية

Eğer öyleyse, şimdi başlayıp son zehirli şişeyi bulana dek sürer.
لو إضطررنا سنفعلها زجاجة بعد آخرى حتى نجد كل زجاجة ملوثة

Bu durumda, bilgisayarın biraz çevirmesine izin verdikten sonra bile sağ ve sol taraftaki resimlerin karmakarışık olarak bulabiliriz.
حتى بعد أن نترك الكمبيوتر يحاول إدارتها لوقت نظل نجد أن صور الجانب الأيسر والأيمن تم خلطها جميعها معاً

Bugün yaşayan en büyük timsahları arayıp bulup ölçmemiz gerekti.
كان علينا أن نجد ونقيس التماسيح الأضخم والتي تعيش اليوم.

Dagnine buraya gelmeden önce, dışarıya çıkmanın bir yolunu bulmalıyız.
يجب أن نجد مخرجاً قبل أن يصل داجنين إلى هنا

İşbirliği yapmak için bir yol bulmalıyız dış politika... aşılması güç engellerle dolu.
يجب أن نجد طريقة للتعاون.. بينما ندرك أن السياسة الخارجية لا تدار بالوكالة

Kadını ve kızı bulmalıyız. Bölge'den bir ekibi alarma geçirdim.
يجب ان نجد الزوجه و الفتاه لقد ارسلت لتحذير المنطقه

İki suç mahallinde, magnezyum tozları hariç, hiçbir delil bulamadık.
لكننا لم نجد أي شيء فقط بعض المغنيسوم في موقعين

Üreme tüplerini ve kan örneklerini bulduk, ama hiç ceset bulamadık.
لقد وجدنا أنابيب تربية وعينات دم ولكن لم نجد أي جثث

- Eğer bizle kalırsan bundan kurtulmanın bir yolunu bulacağız.
إذا بقيتِ هنا فسوف نجد طريقة لنخرج من هذا الشيئ

Birlikte içeri girip mutfağı bulacağız ve alabildiğimiz kadar erzağı alacağız!
سندخل و نجد المطبخ و نحضر حاجيات على قدر إستطاعتنا سوياً

En iyisi 2 kişi bulmak, böylece şu hatunla yarışmak zorunda kalmayız.
يجب ان نجد متسابقان حتى لا نضطر للسباق مع هذه الفتاة هنا

Bir çıkış noktası bulmak zorundayız. Daha yapıcı bir çıkış.
يجب ان نجد مخرج افضل من هذا مخرج يفيدنا اكثر

Güzeldi çocuklar ama öyle bir kimseyi nereden buluruz bilmiyorum.
هذا جميل يا أطفال. ولكن أجهل أين نجد واحدة مماثلة.

Siz ikiniz, ayçiçeği gibi kokan samurayı bulana kadar kavga edemezsiniz.
حتى نجد الساموراي برائحة دوار الشمس فلن أسمح بقتل أحدكما للآخر

Eminim kıvrılması için bir halı gibi bir şey bulabiliriz.
انا متأكدة اننا نقدر ان نجد له سجادة او ماشابه

Bir yer bulup kazmalıyız. Ne kadar çabuk o kadar iyi.
يجب أن نجد مكانا لنحفره و كلما كان أبكر كان أفضل

Hemen Böcektopya'yı bulamazsak veriyorum ki seni koloniye geri götüreceğim.
اذا لم نجد اينسكوبتيا قريبا اعدك اني سأعيدك الي المستعمره

1995'te üç tane bulduk. Sayı şu anda 80 ve ayda iki ya da üç tane daha buluyoruz.
في عام 1995 وجدنا ثلاثة كواكب ، والعدد الان يصل الـ 80 ، نجد إثنين أو ثلاثة كل شهر.

Ama "İIk" hakkında hiçbir şey öğrenemedik. Hiçbir belge yok.
ولكننا لم نجد أيَّة معلومات عن الأول , ولا وثيقة

Anahtarın açtığı bir giriş bulduğumuzda bir de bakmışız 10.000 yıl geçmiş.
و عندما نجد القفل المطلوب سنعرف ان هناك 100000 سنه قد مرت

Eğer doğru zamanda doğru yerde olamazsak içeriye girecek bir yol bulamayız.
إن لم نكن في المكان والزمان المناسبين، لن نجد المَدخل.