"نحبها" - Translation from Arabic to Turkish

• sevdiğimiz
• seviyoruz
• sevdiği
• severiz
• seviyorduk
• sevdiğimizi
• sevmiyoruz
• severdik
• sevmedik
• Bayılırız
• Bayılıyoruz
• Hoşlandığımız

İnsanları aya gönderiyoruz, bizimle konuşabilen ya da radyo kanallarını sadece sevdiğimiz müzikleri çalması için düzenleyebilen telefonlar yapıyoruz.
نُرسل أناسًا إلى القمر أونجعل هواتفنا تتحدث إلينا أو نخصص محطات إذاعية تستطيع أن تعزف الموسيقى التي نحبها فقط

Kahve ve çikolata gibi sevdiğimiz tüketim mallarını üreten şirketler ne olacak?
الآن، ماذا عن شركات البضائع الاستهلاكية التي تصنع منتوجات نحبها كالقهوة والشوكولاته؟

Gösterilerinde söylediğin harika sözlerle bizlere ilham verdin. Seni çok seviyoruz.
كل الأشياء التي تقولها في البرنامج ملهمة لنا و نحن نحبها

İkimizin de sevdiği şişme bir banyo yastığı var. Kullanma sırasının onda olduğunu iddia ediyor. Yanıldığını söyledim.
يوجد وسادة إستحمام قابلة للنفخ ، نحبها أنا وأمي، قالت أنه يومها لإستخدامها ، خالفتها الرأي فتشاجرنا

-"Kamp yapmayı" yaz. -Kamp yapmayı severiz yazıyorum.
هذه هي الطريقة التي نحبها لكي نصلح في التخييم

İşte öğlen yemeğin. 10 küçük kareye kesilmiş Tam sevdiğimiz gibi
هنا غداءك مقطع الى عشر مربعات صغيرة حسب الطريقة التي نحبها

Böylece sosyalizmin zincirlerini kırıp bu çok sevdiğimiz ülkeyi tekrardan refaha ulaştırabiliriz.
معاً سوف ننفض القيود الإشتراكية و إستعادة العظمة لهذه البلاد التي نحبها

Bu, sevdiğimiz şeylerin diğer yüzü.
هذا هو الجانب الأخر من الأشياء التي نحبها

Çünkü büyük ihtimalle en sevdiğimiz şeyler bizi en çok incitebilecek olanlardır.
لأنه على الأغلب أن بعض الأشياء التى نحبها للغاية ستكون هى أيضا الأشياء التى يمكنها أن تكون الأكثر إيذاء بالنسبة لنا.

sevdiğimiz şeyleri alıp üzerlerine yeni bir şey inşa ediyoruz.
نحن نأخذ الأشياء التي نحبها ونبني فوقها.

sevdiğimiz ulusal geleneklerimizin büyük bir kısmı kendi sınırlarımızın dışından bize aktarıldı.
والكثير من الأمور التي نحبها بخصوص تقاليدنا الوطنية مصدرها هو خارج حدودنا الوطنية.

Genlerimizin aracı olarak gördüğümüz bir şey bu. Ve bunu seviyoruz.
الحقيقة التي نراها هي محرك جيناتنا، وبالتالي نحبها.

Filmler de hayat gibi, o yüzden izlemeyi seviyoruz.
و الأفلام تشبه الحياة كثيراً لذلك نحن نحبها

Evet, ama şimdi seviyoruz ki çok harika bir şey.
فقط أننا نحبها الآن و الذي هو الأمر المذهل.

İkimizinde sevdiği kadını elimizde tutmak için sana meydan okuyorum. - Emily?
أتحداك من أجل يد المرأة التي نحبها كلانا

Ve şimdi Amerika ulusal marşını söylemek üzere karşınızda hepimizin sevdiği bir süper star:
و الان لنغنى النشيد الوطنى الامريكى مع النجمه الكبيره التى نحبها جميعاً

İyi. Biz de böylesini severiz zaten.
جيد, تلك فقط الطريقه التى نحبها

Patrick'in onu sevmesinin nedeni buydu. Bu nedenle bizde onu seviyorduk.
لهذا باتريك يحبها لهذا جميعنا نحبها

İnsanlık hakkında sevdiğimizi düşündüğümüz her şey bize teknolojinin kazandırdıkları. Bu sonu olmayan bir oyun.
كل الأشياء التي نعتقد أننا نحبها حول الإنسانية حقاً تعتمد على التكنلوجيا. هذه لعبة لانهائية.

Vergileri hiç sevmiyoruz.
. الضرائب ، لا نحبها

Regina tam bir kaşardı ve onu severdik, ama şimdi aramızdan ayrıldı.
ريجينا كانت اكبر حقيرة ونحن نحبها, لكنها ذهبت الان

- Hepimiz sevmedik mi?
ألم نحبها جميعاً؟

Bayılırız!
نحن نحب مسرحيته نحبها

Yeni gülümsemene alışmamıştık ama artık alıştık ve Bayılıyoruz!
نحن لم نكن معتادين على أبتسامتك الجديدة ! لكننا الآن مستعدون , و نحن نحبها

Sanırım bizim Hoşlandığımız şeylerin aynısından hoşlanıyorlar.
أعتقد أنهم يحبون ركوب . نفس الألعاب التي نحبها