| Bir yandan çocuklarımızı seviyoruz, kızlarımızı seviyoruz, diğer yandan onları eziyoruz. | TED | إذن، بإحدى يدينا نحن نحبّ أبناءنا نحن نحبّ بناتنا وباليد الأخرى ندمّرهنّ. |
| Sizi seviyoruz. Birbirimizi seviyoruz ve endişelenecek birşey yok. | Open Subtitles | نحن نحبّكم و نحبّ بعضنا الآخر, لا شيء يدعو للقلق. |
| Michelle birbirimizi seviyoruz ve asıl önemli olan da bu büyük anne. | Open Subtitles | ميشيل وأنا نحبّ بعضنــا كثيرا. وذلك هو المهم. |
| Bize her yaşamın kutsal olduğu öğretildi. Düşmanlarımızı da kendimizi sevdiğimiz gibi severiz. | Open Subtitles | الذي يعلّمنا ان كلّ حياة مقدّسة نحبّ أعدائنا كما نحبّ أنفسنا |
| Gösterinin kamera arkası. Kızları birbirleriyle konuşurken yakalamayı, birbirlerine. ... umutlarını, korkularını itiraf etmelerini severiz. | Open Subtitles | خلف كواليس العرض، نحبّ تصويرهن يتحدّثن لبعضهنّ البعض، والإعتراف بآمالهن ومخاوفهنّ |
| Ziyaretçi görmeye bayılırız, ama çok fazla olunca ekosistemimiz bozuluyor. | Open Subtitles | نحبّ استقبال الزائرين لكن يا للهول عددكم الكبير يؤذي نظامنا البيئي |
| Birbirimizi seviyoruz ama farklı şeyler istiyoruz. | Open Subtitles | نحبّ بعضنا البعض لكننا نريد اشياء مختلفه |
| Evet ama biz boşanmak istemedik. Hala birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | أجل، لكنّنا لم نرد الانفصال فما زلنا نحبّ بعضنا البعض |
| Birlikte yaşıyoruz, birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | ،نعيش مع بعضنا، نحبّ بعضنا أتجاهلك عندما تأكل المصاصات |
| - Ölen insanları da seviyoruz. - Bunun ne sosyal faydası var? | Open Subtitles | إنّنا نحبّ أشخاصاً ماتوا أين المنفعة الاجتماعيّة بذلك؟ |
| Bu doğru. Chili'yi çok seviyoruz. Püf noktası karıştırmakta. | Open Subtitles | إنّه صحيح، نحن نحبّ فعلا فلفلنا الحارّ السرّ هو في خلطه |
| Kestirmeleri seviyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نحبّ الطرق المختصرة، أليس كذلك؟ |
| Biz yarasa gibiyiz, geceyi çok seviyoruz. | Open Subtitles | نحن كالخفافيش , نحبّ اللّيل كثير جدًّا . |
| Michelle ve ben birbirimizi çok seviyoruz. | Open Subtitles | ميشيل وأنا نحبّ بعضنــا كثيرا. |
| Biz vampirler büyük konuşmayı severiz. | Open Subtitles | نحبّ التحدث بعظمة, مصاصي الدمّاء يفعلون |
| - Biz patates severiz, değil mi çocuklar? | Open Subtitles | وواصلن الهرس. -نحن نحبّ البطاطِس، أليس كذلك؟ |
| Korkusuz olduğumuzu düşünmeyi severiz bilinmeyen yerleri keşfedecek kadar cesur ve yeni deneyimlere açık ama aslında hep korkarız. | Open Subtitles | نحن نحبّ اعتبار أنفسنا منيعين عن الخوف متعطّشين لاكتشاف الأراضي المجهولة واستخلاص التجارب الجديدة لكنّ الحقيقة هي أنّنا دائماً مرعوبون |
| Ziyaretçilere bayılırız ve manzara da ölünesidir. Cenaze evi. | Open Subtitles | استمتع بإقامتكَ، فنحن نحبّ زوّارنا وعلى استعداد للموت من أجلهم |
| Oynamayı sevdiğimiz küçük bir oyun var. | Open Subtitles | أترى؟ لدينا لعبة نحبّ أن نمارسها رياضة قتال |
| Şimdi, biz şikâyet edenleri sevmeyiz ve sorun çıkaranları da... | Open Subtitles | الآن نحن لا نحبّ المتذمرين ولا نحبّ مثيري الشغب |
| Bazı zevklerimiz aynı. | Open Subtitles | لا بأس بها أنا وهي نحبّ الأمور نفسها |
| - Ama babanızla birbirimizi hâlâ sevdiğimizi bilmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | نريدكما أن تفهما أنّني ووالدكما... لا نزال نحبّ بعضنا |
| Çünkü kızlardan hoşlanıyoruz, özellikle, buluştuğumuz bu süper seksi iki kıza bayılıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نحبّ الفتيات وتحديدًا هاتين الفتاتين الجذّابتين اللتين نقابلهما الآن. |