"نحنُ نتحدث عن" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsediyoruz

Burada bir milyon dolardan fazla paradan bahsediyoruz, üç yıl daha araştırma için.
نحنُ نتحدث عن أكثر من مليون دولار هُنا و 3 سنوات من البحث

Burada, gerçekliğin temelinde ortaya çıkmış bir gizemden bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن غموض إختفيّ في طَيات الواقع.

Amerikalı insanların hayatını kurtaran birinden bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن رجل قام بإنقاذ حياة أمريكي

Sovyet Bloğu standart dışı silah ve mühimmat stoğuna özel erişimden bahsediyoruz burada.
نحنُ نتحدث عن وصولِ إلى مخزون كامل مِن كتلة أسلحة وذخيرةِ سوفييتية لا تخضعُ للمواصفات القياسية

Burada çalan, tüküren, bir şeyleri kıran, tekmeleyen, tahrif eden, çalan, yakan, aylaklık yapan ve duvarlara yazı yazan bir çocuktan bahsediyoruz.
حسنًا،نحنُ.. نحنُ نتحدث عن صبي ذو قدّرة على السرقة، البصق، كسر أغراض ركل أغراض، تشويه أغراض

- Evet, bahsediyoruz! Ben neyden bahsetmek istiyorsam ondan bahsediyoruz, tamam mı?
نحنُ نتحدث عن أي شيء أريد الحديث عنه حسنًا

Hiçbir şey yok yani antiseptikten bahsediyoruz.
لا حمض نووي ، لا شيء أعني ، نحنُ نتحدث عن مُطهر

Yüzlerce ve yüzlerce yasal kutudan bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن مئات ومئات من الصناديق القانونية

Yıllarca düzenli istismardan bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن سنوات من الضرب الجسدي

Burada koca bir haftadan bahsediyoruz, imkânı yok.
نحنُ نتحدث عن قضاء أسبوع كامل هنا ! هذا محال

Kişiye özel bir zehirden bahsediyoruz burada.
أعني ، نحنُ نتحدث عن سُم مُصمم هُنا

Burada ciddi bir meseleden bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن شيءٍ جاد جدًا.

Benjamin Franklin'den mi bahsediyoruz?
نحنُ نتحدث عن "بنجامين فرانكلين"؟

Seni boğmaktan bahsediyoruz, farkında mısın?
نحنُ نتحدث عن إغراقك, صحيح ؟

Burada bahsediyoruzđumuz Whitby Kasabasý Polisi mi?
. نحنُ نتحدث عن شرطة ويتبي" الآن"

Patlayıcıdan bahsediyoruz burada.
نحنُ نتحدث عن مُتفجرات.

Kişiye özel bir zehirden bahsediyoruz burada.
نحنُ نتحدث عن سم مُصمم هُنا

86 cesetten bahsediyoruz.
نحنُ نتحدث عن 86 جُثة

Elizabeth'den bahsediyoruz. Sana zarar görmeyeceğini garanti ediyorum.
نحنُ نتحدث عن (إليزابيث) ، أضمن لكِ أنه لن يتم إيذائك

Stefan'dan bahsediyoruz.
-أعني , أعني نحنُ نتحدث عن (ستيفان ).