| Terk edilmiş, eski bir yerde sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | نحن الإثنان فقط في منطقة إلتقاء قديمة مهجورة |
| O zaman sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | ثم إستمر الأمر كذلك نحن الإثنان فقط |
| - Eskiden bayılırdın oraya. - Sadece ikimiz mi? | Open Subtitles | كنت تحبين ذلك المكان - نحن الإثنان فقط ؟ |
| Gönderirdim ama sadece ikimiz olacağız ve bir de harpçı. | Open Subtitles | بودي لكن سنحضر نحن الإثنان فقط والعازف |
| Yani, Noel için gelmene bayılıyorum ama bütün bir yaz ve sadece ikimiz? | Open Subtitles | ...أعني, أحب حضورك في أعياد الميلاد ولكن الصيف كله, نحن الإثنان فقط |
| Bu evde sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | نعيش نحن الإثنان فقط في المنزل |
| Bir kerecik. sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | مرّة فقط, بما أننا هنا نحن الإثنان فقط |
| Artık sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | سنكون نحن الإثنان فقط |
| Tamam, tamam. Ama sadece ikimiz olacağız. | Open Subtitles | حسناً، حسناً لكن نحن الإثنان فقط |
| Üç hafta boyunca sadece ikimiz olacağız. | Open Subtitles | نحن الإثنان فقط ولمدة ثلاثة أسابيع . |
| Artık ondan uzaklaşacak ve sadece ikimiz için geri dönecek. | Open Subtitles | و سنكون نحن الإثنان فقط |