| Şimdi, biliyorsun, bizimle yemek yiyebildiğin için öyle mutluyuz ki. | Open Subtitles | حسناً، الآن، تعلمين، نحن سعداء للغاية لأنه يمكنكِ الأكل معنا. |
| Seni gördüğümüz için mutluyuz anne. Burada olduğumuz için değil. | Open Subtitles | نحن سعداء لرؤيتك يا أمي ولكننا لسنا سعداء لكوننا هنا |
| Biz burada çok mutluyuz, Amy. Virgil'in hiçbir şeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | نحن سعداء جدا هنا يا إيمي فيرجيل لديه كل ما يحتاجه |
| Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Balayınızda bizi tercih etmenize çok sevindik. | Open Subtitles | مرحبا، مرحبا، نحن سعداء جدا لأنكم جئتم لقضاء شهر العسل معنا |
| Evet, sadece seni sonunda böyle harika bir adamla gördüğümüze sevindik. | Open Subtitles | أجل، نحن سعداء جداً لرؤيتكِ أخيراً مع رجل رائع |
| Bu gece bize katılabildiğiniz için çok memnunuz, Bayan Palmer. | Open Subtitles | نحن سعداء حقا يمكنك الانضمام إلينا هذه الليلة، السيدة بالمر. |
| Bunu duyduğumuza ne kadar memnun olduk anlatamayız. | Open Subtitles | أنتِ لا تعلمين كم نحن سعداء لسماع هذا. |
| De Winton'ın tarihi konağında, sizleri misafir ettiğimiz için çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء في أن تكون ضيف هنا .في قصر اجدادنا دي وينت |
| İyi akşamlar, bayanlar ve baylar. Bu gece burada olmaktan çok mutluyuz. | Open Subtitles | مساء الخير آنساتي سادتي نحن سعداء ان نكون هنا الليله |
| Komutan Lassard bizimle çalışacağınız için mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً أَنْك مَعنا، قائد لاسارد. |
| Sam Rothstein programına hoşgeldiniz. Sizleri aramızda görmekten mutluyuz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في استعراض سام روذستين الجديد,نحن سعداء جداً بوجودكم معنا في هذة الأمسية |
| "Beraber ne kadar da mutluyuz," demişler aynı anda. | Open Subtitles | 'كم نحن سعداء هنا لقد قالو هذا لبعضهم البعض |
| Hayır, tabiki, şimdi mutluyuz. Şu anda mutlu olmak kolay. | Open Subtitles | نعم بالطبع الآن نحن سعداء من السهل أن تصبح سعيدا الآن |
| Ohh boşver. Geleneklerin cehenneme kadar yolu var, Biz yapmaktan çok mutluyuz.. | Open Subtitles | انس الأمر فلتذهب التقاليد إلى الجحيم نحن سعداء لقيامنا بذلك |
| Burada, diğer takımlarla birlikte olmaktan mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء للعودة إلى هنا.. ومتلهّفون لرُؤية ما سوف تقدمه الفرق الأخرى |
| Yani bu, işte sadece bu küçük OS ve biz mutluyuz onunla. | Open Subtitles | اعني، نظام التشغيل الصغير هذا والذي نحن سعداء به جدا |
| Yıldönümü yemeğine gelebilmenize çok sevindik. | Open Subtitles | نحن سعداء أنّكَ تمكّنتَ من المجيء إلى عشاء الذكرى السنوية |
| Sizi nihayet evde bulabildiğimize sevindik. Çok defa gelip gittik. | Open Subtitles | نحن سعداء بأننا تقابلنا أخيراً .لقد حاولنا عدة مرات |
| Öğle yemeğinde bize katıldığın için çok sevindik. | Open Subtitles | نحن سعداء للغاية بأنكوافقتعليتناولاالغذاءمعنا. |
| Herneyse, bu büyük olayın bir parçası olduğunuzdan dolayı memnunuz. | Open Subtitles | على أي حال ، نحن سعداء أنّه يمكنك أن تكون جزءٌ في هذا الحدث الكبير |
| Bunu duyduğumuza memnun olduk. | Open Subtitles | نحن سعداء لسماع ذلك |
| Ama bu resmi size gösterme nedenim ne kadar mutlu olduğumuzu anlatmak için değil, | TED | واذا نظرتم الى هذه الصورة التي لا تظهر لكم كم نحن سعداء فحسب |
| Söylediğim gibi, burada noel programı için bulunduğumuz için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً اننا هنا نعرض حفلة الكريسماس الخاصة |