"نحن سَنَجِدُ" - Translation from Arabic to Turkish

• bulacağız
• buluruz

Bunu yapan canavarı bulacağız, ve bulduğumuz zaman,
نحن سَنَجِدُ الوحش الذي عَمِلَ هذا، ومتى نحن نَعمَلُ،

Mesajımızı almayan olursa onun için bir cevap bulacağız.
أي واحد الذي لا يَحصَلُ عَلى الرسالةِ، نحن سَنَجِدُ جوابَ ل.

Dokuz yaşındaki çocuğa bakıcılık yapacak birini nereden bulacağız?
حَسَناً، غرامة. حيث نحن سَنَجِدُ شخص ما إلى babysit a طفل بعمر 9 سنوات؟

Atsan bile izini buluruz Bunu biliyorsun.
تَعْرفُ، إذا أنت رَميتَه، نحن سَنَجِدُ الآثارَ منها. تَعْرفُ ذلك.

Bir çıkış yolu buluruz.
نحن سَنَجِدُ حَلّ.

Düzeltmek için başka bir yol bulacağız.
نحن سَنَجِدُ طريقَ آخرَ لتَثبيته.

Şimdi, üniversite yerine geçecek bir yeri nereden bulacağız?
الآن، أين نحن سَنَجِدُ a مكان للعُبُور كa كليَّة؟

Yılanın başını bulacağız ve insanlarımızı kurtaracağız.
نحن سَنَجِدُ رئيسَ الأفعى. ونحن سَنُحرّرُ شعبنا!

Şansa gerek duymadan Anne-Marie Tolsom'un cesedini bulacağız.
بأيّ حظّ، نحن سَنَجِدُ جسم آن ماري Tolsom.

Onun anahtarlarını nereden bulacağız?
كيف نحن سَنَجِدُ مفاتيحَها؟

Peki, öbür katili nasıl bulacağız?
كيف نحن سَنَجِدُ الآخرَ؟

Bir çözüm bulacağız.
نحن سَنَجِدُ حَلّ.

- Başka bir yol bulacağız. Söz veriyorum.
- نحن سَنَجِدُ طريقَ آخرَ، أَعِدُ.

Kötü kokuyu saklayacak bir yer bulacağız ve bir başkasının gününü berbat edeceğiz.
نحن سَنَجِدُ a مكان لإختِفاء النَتِنِ... ويوم شخص ما خرابِ.

Şehre varınca bir telsiz bulacağız ve Epps'e yerimizi bildirmesini söyleyeceğim, tamam mı?
إحصلْ على طيورِنا في الهواءِ. عندما نَصِلُ إلى المدينةِ، نحن سَنَجِدُ a راديو، بالإضافة، أنا سَيكونُ عِنْدي موجهَ إبس هم في، موافقة.

Danny'nizi bulacağız.
نحن سَنَجِدُ دانيكَ.

Kızını bulacağız Nate.
نحن سَنَجِدُ بنتكَ، نَيت.

Başka birini buluruz.
نحن سَنَجِدُ شخص آخر.

- ...dayanmanın bir yolunu buluruz.
- نحن سَنَجِدُ a طريق للبَقاء.

buluruz bir yer.
نحن سَنَجِدُ مكانا ما.

Bir dublör buluruz.
نحن سَنَجِدُ a ضِعف.