| Karanlık madde etkileşim yapmayı pek sevmez, kütleçekimi ile olan dışında. Tabi onun hakkında daha fazlasını bilmek istiyoruz. | TED | المادة المظلمة هي أمر لا يحبّذ التّفاعل كثيرا، إلاّ من خلال الجاذبية، وبالطبع نحن نرغب في معرفة المزيد عنها. |
| Onun hakkında da daha fazlasını bilmek istiyoruz. | TED | و مجدّدا، نحن نرغب في تعلّم المزيد عن الأمر. |
| Diğer bir deyişle, evrenimizin merkezinde koca bir fil olabilmesi opsiyonunu açık bırakmak istiyoruz. | TED | بكلام آخر، نحن نرغب في جعل الخيار متاحًا لإمكانية وجود فيل ضخم في مركز مجرتنا. |
| Böyle biz zamanda, Sally'nin ailesi ve sevenlerine, onlar için Sally'nin ne ifade ettiğini söyleme fırsatı vermek isteriz. | Open Subtitles | في هذا الوقت، نحن نرغب في تقديم بعض اقارب سالي ومحبيها |
| Sana yardım etmek isteriz, ama sen çizgiyi aşıyorsun. | Open Subtitles | نحن نرغب في مساعدتك , ولكنك تغلق علينا الطريق |
| Michael seni Luisiana Üniversitesi'nde ağırlamak isteriz. | Open Subtitles | حسنا يا مايكل نحن نرغب في ان تزورنا في جامعة لويزيانا |
| Evet, Bakan Hanım, biz de cevaplar istiyoruz. | Open Subtitles | أجل يا سيدتي السكرتيرة نحن نرغب في الإجابات أيضًا |
| Bağlılığını istiyoruz, çünkü Avrupa'daki en değerli Amerikan istihbarat görevlilerinden birisin ve terfi şansın yüksek. | Open Subtitles | نحن نرغب في ولائك لأنك أحد أثمن ضباط الاستخبارات الأمريكية في أوروبا، في وضعك إلى التنقل التصاعدي. |
| Buradan gitmek için yardımınızı istiyoruz. | Open Subtitles | ... سيدي ، نحن نرغب في أن تساعدنا بأن تأخذنا |
| Bir sonraki Cumartesi günü hepinizin South Bend'te sahada olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نرغب في أن نضعكم كلكم على أرض الملعب السبت القادم "في جنوب "بند |
| Silver, sadece sana yardım etmek istiyoruz. | Open Subtitles | سيلفر نحن نرغب في المساعدة فقط |
| Birleşik Devler Hükümeti adına, bu eşyanın gerçek sahibi olan size iade etmek istiyoruz. | Open Subtitles | نيابة عن حكومة الولايات المتحدة, نحن نرغب في إعادة هذه الملكية لك, فأنت هو المالك الشرعي... |
| Bu konuda onunla konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نرغب في التحدث معه حول هذا الموضوع |
| Agah, annenin durumunu tartışmak istiyoruz. | Open Subtitles | أغا نحن نرغب في مناقشة موضوع أمك |
| - Nico, sana zahmet olmazsa nefes almak istiyoruz. | Open Subtitles | يا (نيكو)، نحن نرغب في الحفاظ على التنفس هنا إذا كنت لا تمانع. |
| Tamam efendim. Şimdi değil ama sonra çalışanlarla da konuşmak isteriz. | Open Subtitles | الآن ليس صحيحا ولكن نحن نرغب في حديث لموظفيك. |
| Oliver Clausten'la konuşmak isteriz. | Open Subtitles | نعم. نحن نرغب في التحدث مع أوليفر كلاوستن |
| Dostlarım, kovboy gösterinizi izlemeyi canı gönülden isteriz. | Open Subtitles | أصدقائي، نحن نرغب في مشاهدة .عرض رعاة البقر الخاص بكم |
| Değiştiğimizi düşünmek isteriz ama... | Open Subtitles | نحن نرغب في التفكير أننا تغيرنا، ولكن ... |
| Biz sadece Earl'den konuşmak isteriz. | Open Subtitles | نحن نرغب في التحدث عن (إيرل) فحسب |