| Siber aktivizm hakkında genelde bir şeyler duyuyoruz, insanların internet sayesinde nasıl daha aktif hale geldiklerini duyuyoruz. | TED | نحن نسمع دائماً بالناشطين على الإنترنت، كيف أن الناس أصبحوا أكثر نشاطاً بسبب الإنترنت. |
| Demir Adam, motorlarınızın sesini duyuyoruz. | Open Subtitles | أيها الرجل الحديدي، نحن نسمع صوت محركاتك |
| Bunu sizden hep duyuyoruz. Bir ajan için bu hayatın ne kadar kolay olduğunu. | Open Subtitles | نحن نسمع هذا طوال الوقت كم هو امر سهل بالنسبة لعميل مدرب أن ينهار |
| 30 günlük bekleme süreleri olan seri katiller var ve biz bunu şimdi mi duyuyoruz? | Open Subtitles | قتلة متسلسلون بفترة انتظار تبلغ 30 يوما و نحن نسمع بشأن هذا اليوم؟ |
| Biz ağır işitiyoruz ve az anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع القليل ونفهم الأقل. |
| Delta-X mi her neyse işte, duyuyoruz. | Open Subtitles | دلتا إكس مهما يكن، نحن نسمع مسكتك، دلتا إكس راي |
| Daha değil ama, şu iki kitap kulübünden ilginç konuşmalar duyuyoruz. | Open Subtitles | ليس بعد، لكن على الأقل نحن نسمع بعض المناقشات المثيرة للاهتمام من ناديي الكتب هناك |
| Sokaklarda senin hakkında bir sürü şey konuşulduğunu duyuyoruz. Düşmanların var. | Open Subtitles | نحن نسمع الكثير عنك بالشارع و لديك الكثير من الأعداء |
| Kesinlikle katılıyorum! Biliyor musunuz, Hep Latin Gururu saçmalığını duyuyoruz. | Open Subtitles | أنا معكي في هذا، نحن نسمع دائماً كلامهن عن الفخر اللاتيني. |
| Haftalardır CIA'nin burada olduğuna dair söylentiler duyuyoruz. | Open Subtitles | لأسابيع و نحن نسمع إشاعات أن الـ"سى-آى-إيه" هنا |
| Bu lanet olası kelebeği yıllardır duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع عن هذه الفراشة منذ عقود |
| Bu lanet olası kelebeği yıllardır duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع عن هذه الفراشة منذ عقود |
| - müziği dün sabahtan beri duyuyoruz.. | Open Subtitles | نحن نسمع الموسيقى منذ صباح البارحة |
| Köstekli bir saatin "tik, tak"larını duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع صوت تكتكة ساعة الجدّ القديمة |
| Biliyor musun, biz de burada bir şeyler duyuyoruz. | Open Subtitles | أتعلمين نحن نسمع أصوات تصدر منك أيضا |
| Irak'ın işgali hakkında konuşuyorlardı, ve Rumsfeld'e bir soru soruldu. "Burada ölülerimizin sayılarını duyuyoruz, ama onların ölüleri hakkında hiçbir şey duymuyoruz, neden? | TED | كانا يتحدثان عن الغزو الأخير للعراق، و سُئِلَ رامسفيلد : "حسنا، نحن نسمع عن عدد جثث جنودنا، ولكن لا نسمع عن عدد جثثهم على الإطلاق، لماذا؟" |
| Başka şeyleri duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع أصواتاً أخرى |
| duyuyoruz ve itaat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع و نطيع.. |
| duyuyoruz ve itaat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع و نطيع |
| duyuyoruz ve itaat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع و نطيع |
| Biz ağır işitiyoruz ve az anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نسمع القليل ونفهم الأقل. |