| Olay yeri kaynıyor, biz de burada oturmuş taksicilik için bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننتظر هنا ونقف ونجلس هنا في انتظار أخذ سيارة أجرة |
| - Hayır bayım, sadece arkadaşımızın biraz kendine gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | لا، سيدي. نحن ننتظر صديقنا هنا حتى يعود لاتزانه الطبيعي |
| Şimdi de, gemiden toplanan verinin işlenmesini bekliyoruz ama rakamlar epey umut vadediyor. | Open Subtitles | لذا الان نحن ننتظر الملفات من قاعدة السفينة لكن الأرقام تبدو جيدة جداً |
| Bir de, madem bekleyeceğiz, bana internet üzerinden müzayedeyi izleyen herkesin IP adresini verir misiniz? | Open Subtitles | بينما نحن ننتظر , لماذا لاتعطيني عناوين لجميع من يشاهد مدونتك في الانترنت |
| Biz bir sonraki çılgınlığın başlamasını ve balonun patlamasını beklerken kendinizi bir buket lale ile ödüllendirin ve lalelere bu kadar fazla ödemediğiniz için mutlu olun. | TED | لذا، وبينما نحن ننتظر بداية الجنون القادم، وانفجار الفقاعة القادمة، اشترِ لنفسك باقة من أزهار التوليب واستمتع بأنك لست مجبرا على دفع الأموال الطائلة للحصول عليها. |
| Henüz bilmiyoruz. Hala bilgi bekliyoruz. | Open Subtitles | لا علم لي نحن ننتظر معلورفيقي استخبارية اكثر |
| Biz de tırnaklarım ne zaman düşecek diye bekliyoruz. | Open Subtitles | كسرت أصبعين و نحن ننتظر متى تسقط أظـافرهمـا |
| Biliyorum ihtiyacın var, tatlım. Fakat saç tokalarım yeni bitti. Şimdi kaybol prenses, birisini bekliyoruz. | Open Subtitles | ولكن نفذت مني ربطات الشعر، انصرفي نحن ننتظر شخص |
| Şu anda bakanlık onayını bekliyoruz ve kozmetik ameliyatlarda devrim yaratacağız. | Open Subtitles | نحن ننتظر موافقة ادارة الاغذية والعقاقير، ونحن ستغير وجه من الجراحة التجميلية. |
| Onayın bugün gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن ننتظر موافقة منظمة الغداء والدواء اليوم |
| Teyla. Birçok ekibin görevlerinden dönmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | تيلا نحن ننتظر فرق عديدة للعودة من مهماتهم |
| Birini daha bekliyoruz. Birkaç dakika erteleyebilir miyiz? . | Open Subtitles | نحن ننتظر شخص ثالث هل يمكننا التأجيل لبضع دقائق؟ |
| Yarınki krep gecesinden büyük bir gelir bekliyoruz. | Open Subtitles | إذن نحن ننتظر رد اعتبار كبير من أجل إبراح بالضرب غدا |
| Emrini bekliyoruz ve bu emir çok net olmalı. | Open Subtitles | نحن ننتظر أوامرها الأمر يجب أن يصدر بوضوح |
| Teyla. Birçok ekibin görevlerinden dönmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | تيلا نحن ننتظر فرق عديدة للعودة من مهماتهم |
| Yetkililer tarafından onaylandık, ve sadece çocuğumuzu bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط حصلنا على تطهيرها من قبل السلطات، لذلك نحن ننتظر طفلنا |
| Bizi alması için başka bir treni bekliyoruz. Bu yüzden, bir süre için burada olacağız. | Open Subtitles | نحن ننتظر القطار القادم و سنبقي ننتظر هنا لفترة |
| İşte olay böyle sonlandı ve biz hala bekliyoruz. | Open Subtitles | اذا ماذا كانت نهاية ذلك ولم نحن ننتظر الى الان |
| Vahşi bir hayvanın bize gelip de tamam beni öldürün demesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | نحن ننتظر حيوانا بريا ليأتلي إلينا، ويتطوع للموت؟ |
| beklerken iyice temizleyip boyatırdık... | Open Subtitles | وبينما نحن ننتظر ،يمكننا تنظيفها ودهانها من جديد |
| - Tamam. bekleriz. | Open Subtitles | حسناً ، لذلك نحن ننتظر سيدي ، نحن نحقق في جريمة قتل |
| Hay sokayım! Yeterince bekledik. Bu lanet olası oda ne zaman açılacak? | Open Subtitles | تباً، نحن ننتظر منذ مدة طويلة متى سيتم بدء هذا العرض اللعين؟ |