| Bunca yıl geçmesine rağmen birbirimizden bu kadar şey saklamamız ne tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب مقدار الأشياء التي نخفيها عن بعضنا بعد كل هذه السنوات |
| Dünyanın geri kalanından saklamamız gereken şeyleri konuşabileceğimiz... | Open Subtitles | ونستطيع التحدث إليه عن كل الأشياء التى نخفيها عن باقى العالم |
| İşte işimizin bir bölümüde, sakladığımız bu şeyleri ortaya çıkarmaktır. | Open Subtitles | و جزءاً من عملنا هو كشف الأشياء التي نخفيها |
| Oturup bu genç adamın ailesinin ve geleceğinin, ondan sakladığımız bir skandalla riske atılmasına göz mü yumacağız? | Open Subtitles | هل سنجلس ونضع عائلة ومستقبل هذا الرجل في خطر من فضيحة نحن نخفيها عنه؟ |
| Sırlarımızı başkalarından Saklamak istediğimizden değil. Genellikle, onları kendimizden saklarız. | Open Subtitles | ليس وكأنّنا نوّد إخفاء تلك الأسرار عن الآخرين، بل بالأحرى أن نخفيها عن أنفسنا، عادةً. |
| Bazı şeyleri gömer, saklarız. | Open Subtitles | أشياء لا نخبرهم عنها أبداً. أشياء ندفنها. أشياء نخفيها. |
| Sonradan cesedi almamıza gerek yok. Burada saklayabiliriz. Duvarların içine. | Open Subtitles | لا نحتاج لنقل الجثة يمكن أن نخفيها هنا |
| Bennet'la bana onu saklamamız için yalvardı. | Open Subtitles | لقد ترجتني أنا و"بينيت" أن نخفيها |
| Rol yaptığımız arkadaşlıklarımız sakladığımız ilişkilerimiz... | Open Subtitles | صداقات نتظاهر بها علاقات نخفيها |
| sakladığımız sırlar ortaya çıkmanın bir yolunu biliyor elbet. | Open Subtitles | الأسرار التي نخفيها من أن تكشف. |
| Bu, onun kişilik dediği şeyin altında sakladığımız yanlarımız... | Open Subtitles | هذه الحقائق بالنسبة لنا الذتي (نخفيها تحت مسمى (الشخص |
| Uh, izleri Saklamak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا أن نخفيها |
| Bazen saklarız gerçi. | Open Subtitles | إننا نخفيها أحياناً. |
| Kanıtları toplayın böylece onu saklayabiliriz. | Open Subtitles | يمكنكما جمع الأدلة حتى يتسنى لنا أن نخفيها -أدلة؟ |