| Tek pişmanlığım efendim, çok genç olduğumdan, düğmeye benim basamayışım. | Open Subtitles | ندمي الوحيد سيدي, إنني لم أكن كبيراً لتشغيل المفتاح بيدي. |
| Ne korkunç bir karışım... pişmanlığım ve... mutluluğum arasında. | Open Subtitles | ياله من خلط فظيع بين ندمي لما فعلته بكم وبين البهجة التي أريد أن أقدمها لكِ |
| Tek pişmanlığım sizinle yan yana dövüşememiş olmak. | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو أنني لم أستطيع أبداً أن أكون معكم في الخارج |
| Charlene, duruşmada aramızda olanlar için pişman olduğumu söylememe izin ver. | Open Subtitles | شارلين، أولاً اسمح لي أن أبدي ندمي بأن أدخل لدقيقة؟ طيب |
| Yüce Tanrım, pişmanlığımı göstermemi sağla ki... iş konuşmaya devam edelim. | Open Subtitles | أرني المصافحة السرية التي تثبت ندمي ولنناقش أعمالنا |
| Eğer sadece bilseydin ki bu yolculuğu kabul ettiğime nasıl pişmanım sırf senden ve çocuklardan uzak olduğumdan değil ama ayrıca... | Open Subtitles | ... لو أمكنك ... معرفة ... مدى ندمي للموافقة ... |
| Ama bir ailemin olmamasından duyacağım pişmanlık kadar değil. | Open Subtitles | لن يكون بقدر ندمي على أنني لم أحصل على عائلة، لم أكن موجودة لأستطيع تربيتهم |
| Tek pişmanlığım o kızıl kafalı karıyı harcayamamak olacak. | Open Subtitles | ندمي الوحيد أني لن أستطيع التخلص من تلك المرأة ذات الشعر الأحمر |
| Benim en büyük pişmanlığım ise, torunumun büyüyüşünü izleyememek... ve ailemi kaybetmek. | Open Subtitles | ندمي الاكبر هو عدم تمكني من مشاهدة حفيدي وهو يكبر خسارة عائلتي .. |
| Benim pişmanlığım onun sana karşı olan vahşi davranışlarını durdurmak için hiçbir şey yapamış olmam. | Open Subtitles | ندمي هو أنني لم أفعل شيئاَ لأوقفه أو أي طريقة أزحف بها نحو تصرفاته الشنيعة |
| Hayattaki tek pişmanlığım sana nasıl hissettiğimi söylemememdi. | Open Subtitles | ندمي الوحيد في الحياة هو عدم أخبارك كيف أشعر. |
| Tek pişmanlığım kıçına yiyeceğin tekmeyi göremeyecek olmak. | Open Subtitles | ندمي الوحيد، هو أنني لن أكون هناك، لكي أراك تُبرحُ ضرباً |
| Tek pişmanlığım, 1000 yıl önce sizi ölüme terk etmememdir. | Open Subtitles | ندمي الوحيد، هو أنّي لم أدعكم تموتوا مُنذ ألف عامٍ خلت. |
| Evliliğimdeki en büyük pişmanlığım... özür dileyemeyecek kadar gururlu olmamdı. | Open Subtitles | أنظري، ندمي الكبير بزواجي هو كوني فخورة بالإعتذار |
| Bildiğin üzere, pişman olup sana dönecektim. | Open Subtitles | كما تعلمين جئت لأعبر عن ندمي بسبب هذا الإختيار |
| Hayatım boyunca en çok pişman olduğum şey yalan söylemekte çok iyi olduğumu fark etmemdi. | Open Subtitles | أشد ندمي في تلك الفتره من حياتي هو أنني تعلمت الكذب بمهارة |
| pişman olduğum tek şey senin nasıl kontrolden çıktığını fark edememiş olmam! | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو إغفالي إدراك كم أنّك شطحت عن السيطرة. |
| pişmanlığımı göstermek için, tevazuuyla öpeceğim elini tutuyorum. | Open Subtitles | بتواضعٍ آخذ يدكِ التي أقبلها لأظهر ندمي |
| - Kelimelerin pişmanlığımı anlatamayacağını söyledin mi? | Open Subtitles | -هل قلتَ لها إنّ ليس هنالكَ كلماتٍ تعبّر عن ندمي ؟ |
| Seni suçladığım için çok pişmanım. | Open Subtitles | بمرور الوقت، لا فكرة لديك عن قدر ندمي" "على كلّ العتاب الّذي وجّهته لك |
| Yaptığım seçimi hiçbir zaman unutmayacak ve daima pişmanlık duyacağım. | Open Subtitles | سوف لن أنسى، ودائماً سوف أبدي ندمي على الخيار الذي اتخذته. |
| Seni tüm bilgeliğimle egom ve pişmanlıklarım olmadan gönderiyorum. | Open Subtitles | وانا ارسل لك كل معرفتي و أنانيتي و ندمي |
| Ama en önemli, en büyük pişmanlığımın nedeni, kardeşim Bowman. | Open Subtitles | لكن بنفس القدر ندمي الأكبر يتعلق بأخي " بومان " |
| Bloguma Pişmanlıklarımı, arzularımı ve hatıralarımı aktardım. | Open Subtitles | بداخلها، دونتَ ندمي و رغباتي و ذكرياتي |
| Pişmanlıklarımsa? | Open Subtitles | ندمي ؟ |