| Web'in gücü ve şeffaflık sayesinde biz Büyük Biraderi izliyoruz. | TED | نحن من خلال سلطة الشبكة و الشفافية نراقب الأخ الأكبر. |
| Telepatik alanı sürekli izliyoruz. Onları gözetmemizin tek yolu bu. | Open Subtitles | نحن نراقب الحقل التخاطري فهذه هي الطريقة الوحيدة للعناية بهم |
| BG: Gördüklerimizden bazıları o çocuklar ile ilgili aslında neler olduğunu takip eden öğretmenler içindi. | TED | بيل غيتس: بعض الآراء التي سمعناها كانت لمعلمين بان نراقب ما يجري لهؤلاء التلاميذ |
| Bir süredir çatı katındaki odasından fenerle yolladığı mesajları izliyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نراقب رسائل المصباح من نافذة شقته لبعض الوقت |
| Dronlarla cüce tavşanları gözetliyoruz. | TED | بلقاح الطاعون. نراقب الارانب القزمة بواسطة طيارات بدون طيار. |
| Onun kalbini ve kan basıncını izliyor olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | من المفروض علينا أن نراقب معدل النبض والضغط الشرياني للمريضة |
| Parker Bey'i uzun zamandır gözlüyoruz. Orada korkulacak hiçbir şey yok mu? | Open Subtitles | ، كنا نراقب باركر مذ زمن بعيد ولا يوجد ما يخيف بشأنه |
| İniş alanını inceleyeceğiz ve uydudan izleyeceğiz. | Open Subtitles | سنستطلع موقع الهبوط و نراقب الموقع عبر الأقمار الصناعية |
| Süt banyosu projesinin planlarını elde ettiğimizden beri bu tesisi izliyoruz. | Open Subtitles | كنا نراقب هذا الموقع منذ حصلت على المخططات الخاصة بالحمام اللبني. |
| Biz,burayı seviyoruz çünkü inşaatını seviyorum... ...çünkü biz gerçekten bu olanları izliyoruz. | TED | وإننا نحب هذا، لأنني أحب البناء الآن، لأننا نراقب هذه الأشياء فعلا تحدث. |
| Mike'ın vücudundaki hareketleri bunlarla izliyoruz. | Open Subtitles | هذا حيث يمكن أن نراقب أعضاء مايك الحيوية |
| Ülkenizdeki olayları izliyoruz ve çok kaygılıyız. | Open Subtitles | القائد جارث , كنا نراقب الأوضاع في دولتكم ونحن قلقون جداً |
| Herşeyi merkexden takip edebiliriz Burdaki işimiz bitti. | Open Subtitles | و كنا نراقب الأمور من هنا الأن عملنا قد انتهى |
| Avrupa'dan buraya geri gelen bir konteynırı takip ettik. | Open Subtitles | لقد كنا نراقب حاوية من البر الرئيسي فى لأوروبا عائدة إلى المملكة المتحدة |
| Kanının PO2'sini, kalp hızını, kan basıncını izliyorduk. | TED | و كنا نراقب كمية الأوكسجين في دمه و معدل ضربات قلبه و ضغط دمه. |
| Burası güvenlik merkezimiz, kumarhaneyi buradan gözetliyoruz ve kasamızı. | Open Subtitles | هذا مركز الامن الذي نراقب منه الكازينو كله والقبو ايضاً |
| - Unutma, seni izliyor olacağız. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | ـ تذكري سنكون بالخارج نراقب ـ عُلم |
| Hayır bayan, ama eyaletteki her dükkanı gözlüyoruz. | Open Subtitles | لا سيدتي لكننا نراقب كل ورشة صيانة بالولاية |
| Bölgede kalıp olayların nasıl geliştiğini dikkatle izleyeceğiz. | Open Subtitles | لكنّنا هنا بقلب الأحداث نراقب عن كثب، الأحداث المترتبة الآتية. |
| Julie'yi kontrol etmeliyim. Beşizlere göz kulak olmamı söylediniz. Julie' benim de beşizim. | Open Subtitles | من المفترض أن أتفحّص، جولي فقد قلتِ أننا يجب أن نراقب الأطفال عن قرب |
| Onu alır Çoğalıcı gezegenine götürürüz, çalıştırırız, ...onu kalabalık bir yere ışınlarız ve geriye yaslanıp izleriz. | Open Subtitles | نحملها الى موطن الريبلاكتور, و من ثم نشغلها, نوجهها في اتجاه المنطقة المأهولة, و من ثم نجلس و نراقب. |
| Japonya'daki özel birimde Rusları gözetliyorduk. | Open Subtitles | نحن هنا منذ الثمانينات لكى نراقب الروسيون |
| - Bilmiyorum ama ona dikkat et. | Open Subtitles | لست أعرف، لكن من الأفضل أن نراقب هذا الرجل |
| gözümüz kuzenlerimizin üstünde olsa iyi olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن نراقب أولاد أعمامنا |
| İzlediğimizi ve misilleme yapacağımızı biliyor.. | Open Subtitles | والذين تم دحرهم إلى الشمال إنه يعرف بأننا نراقب إنه يعرف أننا جديون في المسألة |
| Buraya 80 lerde Rusları izlemeye gelmiştik. | Open Subtitles | نحن كُنّا هنا في الثمانينات لكى نراقب الروس |