| Dinle beni, en kötüsü ihtimali düşünecek olsak bile en azından halkın desteğini kazanacağız. | Open Subtitles | اسمعني , في أسوأ الحالات سوف نربح الرأي العام |
| Ve sizlere söz veriyorum, bunu kazanacağız, hem de hemen! | Open Subtitles | وأعدكم هنا و الان ، أننا سوف نربح |
| - Onların poker oyunları. Çok sık kazanmak. | Open Subtitles | من لعب البوكر . نربح أيضاً فى أغلب الأحيان |
| Biri gelip, "elimde toz var" dese, "3-4 bin dolar yatırırsanız, dağıtımdan 50 bin kazanırız" dese, karşı koyamazlar. | Open Subtitles | اذا جاءهم أحد و قال لدى مخدرات و ان استثمرتم 3 او 4 ألاف دولار فيمكننا أن نربح 50 ألفا بعد التوزيع |
| Bölgesel isim hakkı işinde çok para kazanıyoruz komik değil. | Open Subtitles | نحن نربح الكثير في الامتياز الفرعي ..انه ليس مضحكاً حتى |
| Hala daha çöpçü avını kazanabiliriz. | Open Subtitles | على الجانب السىء لحد الآن يمكننا أن نربح صيد الباحثات عن الحاجات |
| Herşeyi riske atacağız. Hepsini kazanacağız. | Open Subtitles | سوف نجازف بكل شئ سوف نربح كل شئ |
| Kontrol altına alıyoruz. Sanırım kazanacağız. | Open Subtitles | الوضع تحت السيطرة أعتقد أننا نربح |
| Bunu kazanacağız. | Open Subtitles | وأعدكم هنا و الان ، أننا سوف نربح |
| Cidden, BR Oyuncaklar'da amacımız, oyuncaklarla para kazanmak değil. | Open Subtitles | بكل جدية هنا فى شركتنا للعب الاطفال نحن ليس فقط نربح من لعب الاطفال |
| Bu davayı kazanmak için beraat isteyecek ve bunun için... deli raporunu kabul edecek anlayışlı bir jüriye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ولكي نربح هذه القضية نحتاج لهيئة محلفين متعاطفة وجاهزة لإعطاء البراءة ويمكنها أن تقبل بتهمة الجنون من أجل هذا |
| Biri gelip, "elimde toz var" dese "3-4 bin dolar yatırırsanız, ..."dağıtımdan 50 bin kazanırız" dese karşı koyamazlar. | Open Subtitles | اذا جاءهم أحد و قال لدي مخدرات و ان استثمرتم 3 او 4 ألاف دولار فيمكننا أن نربح 50 ألفا بعد التوزيع |
| Biri gelip, "elimde toz var" dese, "3-4 bin dolar yatırırsanız, dağıtımdan 50 bin kazanırız" dese, karşı koyamazlar. | Open Subtitles | اذا جاءهم أحد و قال لدى مخدرات و ان استثمرتم 3 او 4 ألاف دولار فيمكننا أن نربح 50 ألفا بعد التوزيع |
| Birlikte haftada 2000 frank kazanıyoruz. Dans ederek. | Open Subtitles | انا و جوزيت معا نربح 2000 فرانك اسبوعيا من الرقص |
| Ayrıca sanat ve edebiyat son dönemlerde çok ilgi görüyor ve şu anda en az bir hamal kadar para kazanıyoruz. | Open Subtitles | زاد الطلب على الفن و الأدب مؤخرا و ونحن نربح منه حاليا كما يفعل الحمالين |
| Bunu kazanabiliriz, van. | Open Subtitles | يمكننا ان نربح هذا السباق ايتها الحوّامة |
| Her şeyi yasallaştırınca kanun dışı işlerimizdeki kadar kar edeceğiz. | Open Subtitles | نحن نربح أموال بأعمال مشروعة ولهذا لا سلطة للقانون علينا |
| Bugün iyi hissediyorum, Sessiz Bob. Biraz para kazanalım. | Open Subtitles | اشعر بخير اليوم, سلينت بوب سوف نربح بعض من النقود اليوم |
| Yarışmayı kazanamadık ama bizim için daha önemli şeyler kazandık. | Open Subtitles | نحن لم نربح المسابقة لكنّنا ربحنا شيء أكثر أهميّة لنا في ليلتي الأخيرة في هافانا |
| Kendini maça vermezsen gelecek hafta kazanamayız. | Open Subtitles | وبدون تركيزك المطلق لن نربح في الأسبوع المقبل |
| Ama bu resim bize, savaşı kazanıyor olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | لكن اخبرني اننا نستطيع ان نربح تلك الحرب |
| Yine de, o parayı kazanmaya çalışabilirim. | Open Subtitles | من المفيد أن نحاول أن نربح الرهان ، على كل حال. |
| Daha o maçı kazanmadık. Evet o maç. | Open Subtitles | نحن لم نربح شيئاً بعد مازال لدينا مباراة واحدة بعد |
| Kıyafet yarışmasını kazandıktan sonra, çocuklara şeker yerine dinsel kitapçıklar dağıtacağız. | Open Subtitles | بعد أن نربح المسابقة نحن سنوزّع اشياء دينية إلى الأطفال بدلا من الحلوى. |
| Ve bu seçimi kazanamazsak şehir satın almaz. | Open Subtitles | واذا لم نربح هذه الانتخابات، فالمدينة لن تشتري |