| Onları soyduk, üniformalarını yaktık, ıssız bir tepeye çıkardık... | Open Subtitles | لقد نزعنا ملابسهم و قمنا بإحراقها و من ثم أرسلناهم إلى التل. |
| Öyle bir şey ki, şirketlerimizden insanlığı çıkardık. | TED | وكأننا نزعنا الإنسانية من شركاتنا |
| Vücudundan bir sürü sıvı çıkardık. | Open Subtitles | لقد نزعنا الكثير من السوائل من جسمك |
| Eğer kelepçeyi çıkarırsak büyük bir sorun çıkar. | Open Subtitles | إذا نزعنا الأصفاد سوف تكون مشكلة كبيرة |
| - Ama direği çıkarırsak... | Open Subtitles | لكننا لو نزعنا العمود فان . |
| Bütün hafıza ünitelerini çıkardık. | Open Subtitles | نزعنا وحدات الذاكرة |
| Biz de tabloyu aldık, plutonyumu çıkardık ve La Ciudad'ı cezbetmesi ümidiyle müzayedeye getirdik. | Open Subtitles | بدلاً من إعلان اكتشافنا نزعنا البلوتونيوم و تركنا المزاد على (أمل استدراج (لا سيوداد |
| Üzerimizdekileri çıkardık. İçeri girmek yasak diyor. | Open Subtitles | لقد نزعنا كل شيء - تقول ممنوع الدخول - |
| Şu ana kadar bir apandisitini çıkardık. | Open Subtitles | حتّى الآن نزعنا ملحق هنا، |
| Koşumları çıkardık. | Open Subtitles | لقد نزعنا اداة الإستعباد |
| Yüzüğü çıkardık. | Open Subtitles | لقد نزعنا الخاتم |