"نستثمر في" - Translation from Arabic to Turkish

    • yatırım
        
    • kondominyuma yatirim
        
    Biz gelişmiş ülkelerde hepten vazgeçersek ve şimdiye ve gelecek jenerasyona yatırım yapmazsak o zaman amacımız ne ya? TED وإذا نحن في الدّول المتقدّمة، ككل، انسحبنا، ولا نستثمر في أجيال الحاضر والمستقبل، إذا ما هي الغاية بحق الجحيم؟
    Biz, almakta olduğunuz riskleri her zaman anlamanız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden anlamadığımız şeylere yatırım yapmıyoruz. TED انه يعني اننا نؤمن انه يجب دوما أن نفهم المخاطر التي سنوشك على خوضها فنحن لا نستثمر في الامور التي لا نفهمها
    Bizler kurbanlara yatırım yapmayız, sağ kalanlara yatırım yaparız. TED نحن لا نستثمر بالضحايا نستثمر في الناجين
    Yaşamın duygusal açıdan önemli olan alanlarına yatırım yaparız. Ve yaşam iyileşir. Böylece günden güne daha da mutluyuzdur. TED نستثمر في الأجزاء الأهم من الناحية العاطفية في حياتنا، فتغدو الحياة أفضل، ونكون أكثر سعادة يوما بعد يوم.
    Unutmusum bebegim. Donnie ile ben Venice'e kondominyuma yatirim yapiyoruz. Open Subtitles أنا ودوني كنا نستثمر في مجمع سكني .. في البندقية (فينيس) لهذا
    Bunun yolu başarı için kurulduğu kadar hizmet için de kurulan girişim örneklerine yatırım yapmaktan geçiyor. TED إنها تتطلب أن نستثمر في رجال الأعمال الملتزمين بالخدمات وأيضاً بالنجاح.
    Bir arabaya yatırım yapmak yerine, topluluğa yatırım yapıyoruz. TED بدلاً من الإستثمار في سيارة, نستثمر في مجتمع.
    Demek ki başkalarının çocuklarına yatırım yaparak insanlardaki vasıf düzeyini yükselttiğimizde metropol bölgelerde tüm iş olanaklarını arttırmış oluyoruz. TED إذاً، فعندما نستثمر في أبناء الآخرين ونبني مهاراتهم، فإننا نرفع من نمو الفرص الوظيفية بشكل كلي لمنطقة حضرية.
    Biliyoruz ki eğer araştırmaya yatırım yaparsak, sonuç alırız. TED نعلم أن أننا عندما نستثمر في البحث العلمي نجد النتائج.
    Enerjiye güçlü bir şekilde yatırım yapmak zorundayız. Onu daha verimli kullanmak ve bunu temiz bir şekilde yapmak zorundayız. TED علينا أن نستثمر في الطاقة، وأن نستعملها بحكمة، وأن نجعلها نظيفة.
    Sudanlı iş adamı Mo İbrahim gibi Pan-Afrikalı devler yaratmak için yatırım yapalım. TED دعونا نستثمر في بناء عمالقة أفريقيا مثل رجل الأعمال السوداني مو إبراهيم.
    sürdürülebilir taşımaya yatırım yapıyoruz ve elektrikli araçların satın alınması için ödenek sağlıyoruz. TED نحن نستثمر في النقل المستديم و ندعم ماليا شراء السيارات الكهربائية.
    PC: Tabii, siyahi liderliğe yatırım yapmalıyız. TED نعم يجب علينا أن نستثمر في قيادة السود.
    Şimdi biz de merak temelli araştırmalara yatırım yapmalıyız. Çünkü daha yüzleşmemiz gereken daha bir sürü zorluk var. TED والآن نحتاج إلى أن نستثمر في الأبحاث التي يدفعها الفضول، لأن لدينا الكثير من التحديات التي نواجِهُهَا.
    Tabii ki de akademik araçlara yatırım yapmadık değil ama biz sosyal araçları da ciddiye aldık. TED هذا لا يعني أننا لم نستثمر في الوسائل الأكاديمية، هذا يبدو جليا لكننا أخذنا الوسائل الإجتماعية أيضا على محمل الجد.
    Gayet iyi gözüküyorlar. Aslında şimdiye kadar olan şey güvenilir oldukları ve kendimizi rahat hissettirdikleri için geleneksel teknolojilere yatırım yapmış olmamızdan kaynaklanıyor. TED إنها تبدو جيدة. مشكلتنا أننا نستثمر في الطرق المعتادة لأنها مألوفة و نحن مرتاحين لإستخدامها.
    İstikrarlı olmaya yatırım yapmalıyız, sosyal ve ekolojik sistemlerin şoklara dayanabilmesi ve istenilen kupada kalmaya devam edebilmesi için. TED يجب أن نستثمر في الإستمرارية، في قدرة الأنظمة الإجتماعية و البيئية على تحمل الصدمات دون الخروج عن القالب.
    Temsil ettiğim şirket, konu iş olsun insan olsun nereye yatırım yapacağımız konusunda çok seçici. Open Subtitles التكتل الذي أمثله خاص جدا مع من نستثمر في مجال الأعمال التجارية والناس
    Elbette inşaat işine yatırım yapmalıyız. Open Subtitles بالطبع علينا جميعاً أن نستثمر في العقارات
    - Sence biz birlikte bir mülke yatırım yapsak olur mu? Open Subtitles أنا متشوقة للغاية أتعتقدين أنه يجب علينا أن نستثمر في عقار ما معاً؟
    Donnie ile ben Venice'e kondominyuma yatirim yapiyoruz. - Tum bu karisikliklar iste bu yuzden. Open Subtitles أنا ودوني كنا نستثمر في مجمع سكني .. في البندقية (فينيس) لهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more