| Emeklilik maaşlarını, işçiler, mikrodalga gücünü ölçmek için kullandığımız yavru kedileri düşün. | Open Subtitles | فكّر في المتقاعدين، في العمّال، في الهرر التي نستعملها في تجريب الأفران. |
| Bilgisayar teknolojisi güçlendikçe verilerimizi korumak için kullandığımız sistemler daha savunmasız hâle gelmektedir. | TED | مع تطور تكنولوجيا المعلومات وازديادها قوة، الأنظمة التي نستعملها لحماية معلوماتنا تزداد ضعفًا وهشاشة. |
| Bu deyimi mühendislik ve nöroloji alanlarında sinyali bozan rasgele bir sesten bahsederken kullanıyoruz. | TED | نستعملها في هندسة وعلم الأعصاب بمعنى الضجيج العشوائي الذي يفسد الإشارة. |
| Mesela şimdi, kullandığımız enerjinin dörtte üçünü technium'un kendisini beslemek için kullanıyoruz. | TED | على سبيل المثال حاليا، 3 أرباع الطاقة التي نستعملها هي في الواقع تستعمل لتغذية التكنيوم لذاته. |
| -Bu kelimeyi bu evde kullanmıyoruz. -Çok tehlikeli.Bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | هذة الكلمة لا نستعملها فى المنزل انه خطير جداْ , لا أستطيع أن اتركك تفعل هذا |
| Gözlerimle gördüm. Peruklar, gözlükler, makyaj malzemeleri. Gösteride kullanmıyoruz. | Open Subtitles | لقد رأيت الاغراض و النظارات و الباروكات و نحن لا نستعملها في العرض |
| Biz bunu kurbanlar ile süpheliler arasındaki bağlantıyı bulmak için kullanırız. | Open Subtitles | نحن نستعملها لنكتشف الصلات بين المشتبهين والضحايا |
| Sadece dinlenir. Fotoğrafta onu da kullanalım. Bayan, lütfen buraya gelin. | Open Subtitles | أعتقد أنّه ينبغي علينا أن نستعملها في جلسة التصوير هنا , يا آنسة، تعالي هنا رجاءاً |
| Bugün kullandığımız kriptolama sistemlerinin çoğunu kırabilecek kadar güçlüdür. | TED | تعتبر قوية جدًّا لدرجة أنها ستكسر الكثير من أنظمة التشفير التي نستعملها اليوم. |
| Merhaba. Gündelik hayatımızda sıklıkla kullandığımız ayakkabı, çanta, bilgisayar ve cep telefonları gibi eşyaları üreten insanlar hakkında ufak bir konuşma yapmak istiyorum. | TED | مرحبا. اود ان أتكلم قليلا عن الناس الذين يصنعون الأشياء التي نستعملها كل يوم: أحذيتنا، حقائبنا، حواسبنا و الجوالات. |
| Yani bizim kullandığımız teknoloji çok basit. Veri tabanları, cep telefonları gibi mevcut şeylerden oluşmuştur. | TED | إذن التكنولوجيا التي نستعملها هي بسيطة جدا، وهي متكوّنة من الأشياء المتاحة كالبيانات والهواتف الجوالة. |
| Bilmem farkında mısınız ama kullandığımız Latin yazıları, Latin alfabesinin kökeni binlerce yıl öncesine, Nil Nehri yakınlarına dayanıyor. | TED | لا أعلم إن كنتم تدركون هذا، ولكن الأحرف اللاتنية التي نستعملها تعود أصولها للآلاف السنين، قرب نهر النيل. |
| Bence hukuk dili kafa karıştırmak için kullandığımız bir dilden ibaret. | TED | أود القول أن المصطلحات القانونية هي اللغة التي نستعملها للإرباك. |
| Ancak astrofizikte kullandığımız veri analizi yöntemleri her tür veriye uygulanabilir, sadece resimlere değil. | TED | لكن يمكن تطبيق مناهج تحليل البيانات التي نستعملها بالفِيزِيَاء الفَلَكِيَّة على جميع أنواع البيانات وليس فقط الصور. |
| Bunlar hurda değil. Prefabrik ev yapımında kullanıyoruz. | Open Subtitles | ليست للخردة,و إنما نستعملها فى بناء المنازل الجاهزة |
| O kadar çok kullanıyoruz ki, sonunda anlamlarını yitiriyorlar. | Open Subtitles | نستعملها بكثرة ، بسهولة إلى أن تفقد معانيها |
| Biliyorum ama hiç birini kullanmıyoruz. Belki birilerinin işine yarar. | Open Subtitles | أعلم ذلك , و لكنا لا نستعملها , ربما شخص ما يستطيع الإستفادة منها |
| Biz dijital çağ geldiğinden beri artık burayı pek kullanmıyoruz. | Open Subtitles | نحن, لم نعد نستعملها بعد الأن. منذ العصر الرقمي. |
| Kardiyak yükleme testinde kullandığımız basınçlı suyu burada kullanırız. | Open Subtitles | سنستعمل نفس طريقة الضغط المائي التي نستعملها لفحص الحمل القلبي |
| Önce bu ilkinde kullanalım. Denemiş oluruz. - Jason. | Open Subtitles | لا بل نستعملها اولا في القضية على اقل كتجربة اختبار جايسون |
| Hadi bunu kullandığımızı gösteren bir fotoğraf gönderelim ona. | Open Subtitles | لنرسل له صورة لنا ونحن نستعملها |
| Hastane ayrıcalıklarımızı tekrar kullanmadığımız sürece iptal etmeyecekler. | Open Subtitles | لن يقوموا بإلغاء امتيازات مستشفانا طالما لن نستعملها مجددًا |