"نسمي ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • buna
        
    • olarak adlandırıyoruz
        
    Bu sahnedeyim çünkü güzel ve beyaz bir kadınım ve benim işimde, biz buna "seksi kız" deriz. TED وأنا على هذه المنصة لأنني امرأة جميلة، وبيضاء، وفي مهنتنا نسمي ذلك فتاة مثير.
    Bazı nedenlerden dolayı da buna atipikal deriz, bahsettiğim gibi kadınlar nüfusun yarısını oluştursa bile. TED ولسبب ما نسمي ذلك غير طبيعي، رغم أن النساء يشكلن نصف عدد السكان كما ذكرتُ سابقًا.
    Birbirimizden çok hoşlanıyorduk. Sen buna aşk demezsin belki. Open Subtitles كنا معجبين جدا ببعضنا لم نستطع أن نسمي ذلك حُبا , ربما
    Şimdi mühendislikte bire bin oranını, bir tür büyütme olarak adlandırıyoruz ve herhangi bir şeyi aşırı hassas bir hâle getiriyor. TED حالياً في الهندسة، نسمي ذلك نسبة واحد-إلى-ألف نوعا من التضخيم، ويقوم بجعل شيء ما فائق الحساسية.
    Bugün onları, "çoklu-ilaç dirençli bakteriler" olarak adlandırıyoruz. TED اليوم، نسمي ذلك بـ "البكتيريا المقاومة للأدوية المتعددة."
    buna ikincil transfer deriz. Open Subtitles كان يحمل الحمض النووي للقرد الأبيض الحنجرة على ملابسه كما ترى فإننا نسمي ذلك بالنقل الثانوي
    Ve daha sonra fakir yaşlı bir adamla seviştiğini öğrenince, işte o zaman buna "Skyler gibi yapmak" diyeceğiz. Open Subtitles ثم عندما تكتشف التي نامت مع الرجل البالغ من العمر هذا هو الفقراء، نحن سوف نسمي ذلك "سحب سكايلر".
    3 kelime; biz buna üç-gram dedik. TED إنها أربع كلمات؛ نسمي ذلك أربعة-غرام
    buna bir örümceğin takım çantası diyebiliriz. TED نسمي ذلك شنطة ادوات العنكبوت
    Biz buna "Parfümatör" diyelim. TED يمكننا أن نسمي ذلك "المُعطِّر."
    Benim geldiğim yerde buna ikinci derece kanıt denir. Open Subtitles من حيث أتيت نسمي ذلك الصدفة
    Benim memleketimde, buna kaybetmek derdik. Open Subtitles من حيث أتيت, نسمي ذلك الخسارة
    buna yapısal aldatma deriz. Open Subtitles نسمي ذلك الخداع الهيكلي
    buna, Nuktuk: Open Subtitles يمكننا أن نسمي ذلك نكتاك :
    Biz buna Kanada'da ne deriz, bilir misin? Open Subtitles اتعلم ماذا نسمي ذلك في كندا ؟
    Dünyalılar buna "Kader" diyorlar. Open Subtitles أبناء الأرض نسمي ذلك... 'مصير'.
    Benim zamanımda buna kazanan derdik. Open Subtitles في ايامي ، كنا نسمي ذلك عداء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more