| Aranızda kim aile işinde büyüdü, işkence çekti? Evet, evet. | TED | من منكم نشأ في عمل عائلي، أحسستم بالمعاناة؟؟ نعم، نعم. |
| Gabriel García Márquez, Muhafazakâr ve Liberal siyasi partiler arasındaki sivil çatışmalardan ayrı olarak parçalanmış bir Kolombiya'da büyüdü. | TED | نشأ غابرييل غارسيا ماركيز في كولومبيا التي مزقتها الصراعات الأهلية بين المحافظين والأحزاب السياسية الليبرالية. |
| Mike onu hep içinde büyüdüğü o ayrıcalıklı dünyadan ayrı tutmuştu. | Open Subtitles | هو دائما يحتفظ بها بعيدا عن العالم المتميز الذي نشأ فيه |
| Mesela, oğlunuzun, siz ve kocanızla... beraber Meksika'daki küçük bir kasabada büyüdüğü doğru mu? | Open Subtitles | علي سبيل المثال، هناك معلومة أن ابنك قد نشأ معكِ أنتِ وزوجك في مدينة صغيرة في المكسيك |
| Bu detay, evde yetişmiş bir terörist olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا العنصر الشخصي يشير بقوة الى ارهابي نشأ محليا |
| O evde büyüyen tek çocuk sen değilsin Cory. | Open Subtitles | أنت لست الوحيد الذي نشأ في ذلك البيت ، كوري |
| O bir yetim olarak büyüdü. Ben yetim değilim. Bir ailem var. | Open Subtitles | لقد نشأ يتيما اما انا فلست يتيما فقد كان ابواى على قيد الحياة |
| Tacizci bir aileyle büyüdü, bu da lisede normal sosyal ilişkiler kurmasını engelledi. | Open Subtitles | هو نشأ فى بيت مسىء مما منعه من انشاء روابط اجتماعية طبيعية فى المدرسة الثانوية |
| Doğu Los Angeles yeraltı dünyasında büyüdü. | Open Subtitles | لقد نشأ في منطقة العصابات في لوس أنجليس و نال وساماً لإخراج زميل جريح من مرمى النيران |
| Zi Jing bizim köyümüzde büyüdü ve onunla uzun süre ilgilendiniz. | Open Subtitles | تسى جينغ الذي نشأ في قريتنا, أود أن أشكر الجميع لرعاية له طوال الوقت |
| Ve her iyi yazar büyüdüğü,yaşadığı yerde... ilişkilerinde çatışmalar yaşamıştır... | Open Subtitles | وكل كاتب جيد لديه علاقه متوتره ـ ـ مع المكان الذى نشأ فيه |
| Burada her şey bana onu hatırlatıyor sadece burada büyüdüğü için değil. | Open Subtitles | كل شيء هنا يذكرني به ليس فقط لأنه نشأ وترعرع هنا |
| Jeremy İngiltere'de büyüdüğü için sıkı fıkı davranmayı seviyor fakat Go Mi Nam, sen buna alışık değilsin. | Open Subtitles | جيرمـي .. نشأ في أنجلترا .. لذا يستخدم السلوك المتوســط |
| Açık ki entelektüel ve soylu çevrede yetişmiş her konuda bilgili bir kimseydi. | Open Subtitles | كان متعدّد الثقافات، نشأ في دوائر مثقّفة ونبيلة |
| Bağımsızlık döneminde büyüyen müthiş bir nesil bu. | Open Subtitles | ياله من جيل مذهل هذا الذي نشأ أثناء عدم الإستقلال |
| Ama hemen caddenin karşısında oturmandan daha fazla faydalanmak istemedik. Çünkü bu hiç adil değil, senin için. | Open Subtitles | لكن لم نشأ استغلال كونك تعيشين في الجهة المقابلة من الشارع |
| Konuyu değiştirmek için değil ama akıl almaz derecede çok bilgili bu da bize büyük ihtimalle yalnızlık içinde büyüdüğünü edebiyatın onun tek kaçış yolu olduğunu gösterir. | Open Subtitles | ليس بهدف تغيير الموضوع لكنه مثقف بشكل كبير مما يشير لنا الى انه نشأ في عزلة و كون الأدب هو مهربه الوحيد |
| Annenin evinde televizyonda çalışma hayali kurarak büyüdün. | Open Subtitles | الذي نشأ في منزل والدته ويحلم بالعمل في برنامج تلفزيوني؟ |
| Evet, ikimiz de ellerimizde kan ile büyüdük. | Open Subtitles | نعم، ونحن على حد سواء نشأ مع دم على أيدينا. |
| Genetik özelliklerle birleştiğinde, kimliğini arayan bir erkek çocuğu için babasız büyümek bir stres etkeni olabilir. | Open Subtitles | ان كان لديك اختلاط من المورثات و ابن نشأ بدون اب ليبحث عن هويته الخاصة ذلك قد يكون عاملا للتوتر |
| Bilge bir hükümdar olarak yetişti. | Open Subtitles | لقد نشأ على أن يكون حاكماً عادلاً |
| Bu eski bir yoldur ... ... çünkü uzun yıllar önce meydana geldi ... ... tüm bu hayvanlarla hala çalışılması gibi. | TED | إذاً هو ممر قديم, لأنه لا بد ان يكون قد نشأ منذ وقت طويل في تطور بحيث انه ما زال يعمل في كل تلك الحيوانات |
| Buradaki katilin ona seçme şansı bırakmayan aykırı bir ortamda yetiştiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | لكننا نظن ان هذا القاتل بالذات قد نشأ في بيئة سيئة للغاية بحيث لم تتسنى له فرصة |
| İkimiz de bir gezegene işaret eden tarihteki 33. ya da 34. insan olmak ve yanılmış olmak istemiyorduk. | TED | لم نشأ أن نأخذ رقمي 33 و34 في التاريخ بين العلماء الذين قالوا بوجود هذا الكوكب ليُقال لنا مجددًا بأننا كنا على خطأ. |
| Aslen dil üzerine düşünecek olursak dil herhalde 150 bin yıldır varlığını sürdürmekte, hiç olmazsa 80 bin yıldır ve dil konuşmadan ortaya çıktı. İnsanlar önce konuştu. | TED | أساسياً ، إذا فكرنا في اللغة اللغة موجودة منذ ربما 150,000 سنة أو 80,000 سنة على الأقل و نشأ أولاً الكلام ، تحدث الناس |
| Rutherford, Yeni Zelanda'nın uzak bir bölgesindendi ve bir çiftlikte büyümüştü. | Open Subtitles | كان رذرفورد من منطقة نائية في نيوزيلاندا و نشأ في مزرعة |