| Avrupa'daki birkaç doktor kolonoskopiyle ilgili bir seri makale yayınladılar. | TED | فريق من الأطباء في أوروبا نشروا سلسلة من الأبحاث عن فحص القولون بالمنظار. |
| Dünya çapında yapılmış ilk anketi yayınladılar. | TED | ولقد نشروا أول إستطلاع من نوعه عالمياً. |
| Çetemizin fotoğrafını basmışlar! | Open Subtitles | نشروا الصورة التي أرسلتها لعصابتنا |
| Hey, şuna bir bak. Okul gazetesindeki ilk hikâyem yayınlandı. | Open Subtitles | مرحبـا ، أنظروا نشروا قصتي الأولى في جريدة المدرسة |
| Bu söylentiyi yayanlar Romalıların ta kendisi. | Open Subtitles | انهم الرومان أنفسهم الذين نشروا هذه الشائعات. |
| Yahudi ve siyahların en aşağılık insan türü olduğuna dair bilimsel kanıtlar yayımladılar. | Open Subtitles | كما انهم نشروا دليل علمي يثبت أن اليهود والسود هم الشكل الادنى مستوى من الجنس البشري |
| Ama ne zaman geleceklerini bilmiyoruz, ve ayrıca o el ilanlarını ne kadar geniş bir alana yaydıklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكننا لا نعرف متى، ولا نعرف كم مساحة التي نشروا بها الكتيبات. |
| Eğer bunu yayınlarlarsa derimi diri diri yüzerler. | Open Subtitles | إن نشروا هذا، فسأسلخ حية |
| Scientology, tabiri caizce karşı koydu. İnternette bir şeyler yayınladılar. | Open Subtitles | السينتالوجيا ردّت بالمقابل, إذا أمكن القول , لقد نشروا بعضَ الأشياء على الإنترنت. |
| Colorado Halk Kütüphanesi bu konuda öyle endişeliydi ki, beyaz bülten yayınladılar ve fakir aileleri kütüphaneden uzak tutanın şeyin, tartışmasız para cezası korkusu olduğunu belirttiler. | TED | وفي الواقع، كانت مكتبة ولاية كولورادو قلقة للغاية حول ذلك، لقد نشروا ورقة بيضاء وذكروا بشكل قاطع بأن الخوف من الغرامات هي التي تجعل العائلات الفقيرة خارج المكتبات. |
| Dergide Elliot'ın kısa bir biyografisini yayınladılar. Sayfa 53'de. | Open Subtitles | نشروا لمحة عن حياة إليوت في الصفحة 53 |
| Yıllar boyunca hikayelerimi yayınladılar. | Open Subtitles | لقد نشروا بعض من قصصي على مرور السنوات |
| Yazını basmışlar. | Open Subtitles | لقد نشروا تقريرك |
| Anne şiirimi basmışlar, sen Zeyno diyorsun ya! | Open Subtitles | نشروا قصيدتي وأنتِ تقولين أن هذا حول (زينوا)! |
| - Pakistan hakkındaki mektubumu basmışlar. | Open Subtitles | - لقد نشروا رسالتي عن باكستان |
| Mektuplarımdan kaçı yayınlandı, Fernando? | Open Subtitles | كم نشروا من خطاباتي يا فرناندو ؟ |
| -Kaçı yayınlandı? | Open Subtitles | كم نشروا من الخطابات ؟ |
| Yani aslında hikayeyi yayanlar diğer insanlardı, ben değildim. | Open Subtitles | وبذلك يكون الآخرون هم من نشروا هذه القصة وليس أنا |
| Pereira'nın krüselleşme hakkındaki kitabının tercümesini daha yeni yayımladılar. | Open Subtitles | لقد نشروا ترجمة كتاب بييرا عن العولمة |
| Köyden geçerek salgın hastalık yaydıklarını mı? | Open Subtitles | نشروا سمّا بينما عبروا من خلال القرية؟ |
| Tommy Thompson Cenevre'ye jetle uçup Dünya Sağlık Örgütü'ne bu belgeyi yayınlarlarsa onlara bağış olarak vereceğimiz 406 milyon doları geri çekeceklerini söyledi. | Open Subtitles | تومي تومسون) في الحقيقة) (أخذ طائرة نفاثة إلى (جنيف وقال في الأساس لمنظمة الصحة العالمية أنهم لو نشروا هذا المستند سنحتفظ بـ406 مليون دولار |