| Ama ben olsam ondan doğum kontrolü tavsiyesi almazdım. | Open Subtitles | لكنني لن آخذ نصائح عن حبوب منع الحمل منها, |
| İkiniz de ilişki tavsiyesi vermeyi kesin. | Open Subtitles | يجب أن تتوقفا عن اعطاء نصائح عن العلاقات |
| 200 yıldır ölü bir kadından ilişki tavsiyesi alan sensin! | Open Subtitles | انت من تأخذين نصائح عن العلاقات من امرأة ميتة من 200 سنة |
| Biri babama evlilik hakkında tavsiye verse evliliği iyi olan birinin vermesi daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ,سوف يعطى ابى نصائح عن الزواج الا يجب ان يكون شخصاً كان جيداً فيه؟ |
| Kitty, anlamadığın şeyler hakkında tavsiye verme! | Open Subtitles | كيتي) ، لا تٌعطي نصائح عن) أشياء لا تفهميها |
| Evet, çünkü sen ilişkiler konusunda tavsiye vermek için harika bir durumdasın. | Open Subtitles | نعم , لأنكِ في وضع جيد كي تعطي نصائح عن العلاقات |
| Bir şeyden anlamadan bir evi ayakta tutma konusunda tavsiye vermek... | Open Subtitles | إعطاء نصائح عن كيفية حفظ منزل بينما ليس لديها حتى... |
| Senden ilişki tavsiyesi almak istemediğimden ötürü affet beni Arthur. | Open Subtitles | سامحني لاني لا اريد ان اخذ منك نصائح عن العلاقات في وضعك هذا يا آرثر |
| Daha dün birbirine girmiş bir çiftten evlilik tavsiyesi alacak değilim. | Open Subtitles | أنا لن آخذ نصائح عن الزواج من ثنائي خرج للتو من مشاجرة ضخمة |
| Bana aşk tavsiyesi vermesi gereken kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستُ واثقاً من كونك الرجل المُناسب الذي ينبغي عليه منحي نصائح عن الحُب |
| Benim evli kalmaktaki acizliğime göre belkide sana ilişki tavsiyesi veren ben olmamalıyım. | Open Subtitles | لذلك، بناءا على عدم قدرتي على الاستمرار بزواجي ربما لا ينبغي أن أكون الشخص الذي يعطيك نصائح عن العلاقات |
| Çocukken babama ebeveynlik tavsiyesi vermeyi hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ما كنت أحلم أن أعطي أبي نصائح عن التربية |