| Bu adam, bilinen isimleriyle Lenny Pepperidge, Lenny the Pep, Shelden Wells, Küçük Timmy Hardwell, bir dolandırıcı. | Open Subtitles | هذا الرجل ليني بيبيريدج المعروف بليني البوب المعروف بشلدون ولز المعروف بتيمي هاردويل هو نصاب |
| Bu adam, bilinen isimleriyle Lenny Pepperidge, Lenny the Pep, Shelden Wells, Küçük Timmy Hardwell, bir dolandırıcı. | Open Subtitles | هذا الرجل ليني بيبيريدج المعروف بليني البوب المعروف بشلدون ولز المعروف بتيمي هاردويل هو نصاب |
| Tek bulabildiğimiz adamın bir dolandırıcı olduğu. | Open Subtitles | فقط ليكتسفوا أن هذا الشخص نصاب |
| İstediğim mevkiye ulaşıp sonunda kendimi sahtekar gibi hissetmek istemiyorum. | TED | هذا ليس أنا لا أريد أن أصل إلى هناك ومن ثم أشعر وكأنني نصاب |
| Bu adamı dinlemeyin. O bir sahtekar. Kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | محدش يصدق الراجل ده ده نصاب وأنا عندي الدليل |
| En iyi ihtimalle delidir, en kötüsü ise sahtekâr. | Open Subtitles | فهو مجنون، في أفضل الأحوال، أو نصاب في أسوئها. |
| Efsanedir, bunu bir yere yaz, bu da harika Mickey Bricks olağanüstü bir dolandırıcıdır, herkes arasında... | Open Subtitles | إنه أسطورة هذا ميكي بريكس العظيم نصاب فوق العادة.. من الصفوة |
| Zengin bir düzenbaz beni kandırıp ihanet etti. | Open Subtitles | رجل غنى و نصاب أغرانى ثم خاننى |
| - Yanına rehber diye bir dolandırıcı alırsan böyle olur. | Open Subtitles | هذه مكافأة من يعتمد على نصاب كمرشد له. |
| - Yanına rehber diye bir dolandırıcı alırsan böyle olur. | Open Subtitles | هذه مكافأة من يعتمد على نصاب كمرشد له. |
| Hey, Ejderha Dövmeli o aynı zamanda senden para çalan bir dolandırıcı. | Open Subtitles | أنت يا "وشم التنين"، إنه أيضًا نصاب سرق منك |
| Her dolandırıcı gibi, köşeye sıkışmıştım. | Open Subtitles | كأى نصاب, وقعت فى مكيدة |
| Sen bir avukat mısın, yoksa dolandırıcı mı? | Open Subtitles | هل أنتَ محامي او نصاب ؟ |
| Yapabildiğim tek şey ucuz bir dolandırıcı olmaktı. | Open Subtitles | اتضح فيما بعد أنني نصاب |
| İlk konuğumuz, şimdiye kadar bu programda yarışmacı olan... en büyük sahtekar. | Open Subtitles | ومرحباً بكم في برنامج قل الحقيقة ضيفنا الأول استطاع أن يكون صاحب مهنة بعيداً عن كونه مجرد أكثر من نصاب كبير |
| Burada bir sahtekar var, ama o bu adam. | Open Subtitles | فيه واحد نصاب هنا لكن ممكن يكون الراجل... .. ده؟ |
| O bir şarlatan, bir sahtekâr! | Open Subtitles | إنه نصاب. مجرد مزور. لقد رتب كل شيء. |
| Şirkete sızmaya çalışan bir sahtekâr var. | Open Subtitles | كان هناك نصاب يحاول اختراق الشركة. |
| - Calvin sahtekâr bir adam. | Open Subtitles | إن (كالفن) نصاب محترف.. |
| Bir dolandırıcının en nefret ettiği şey başka bir dolandırıcıdır. | Open Subtitles | لا شيء يكرهه نصاب أكثر من نصاب أخر |
| Ve o bir dolandırıcıdır. | Open Subtitles | وهو رجل نصاب |
| Bir düzenbaz ve dolandırıcıdan başka birşey değilsin! | Open Subtitles | مجرد نصاب محتال هذا أنت |