| Seni seviyorum ve çoğu zaman beni çok yorsan da seninle evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أحبك و أريد أن أتزوجك حتى و لو أحبطتنى نصف الوقت |
| - çoğu zaman çok çirkin duruyorum. - Hayır. Çok güzelsin. | Open Subtitles | وأعلم أننى أبدو فظيعة نصف الوقت كلا , أنتِ رائعة |
| çoğu zaman deliğin içinde, yanınızda kim olduğunu bile bilmezdiniz. | Open Subtitles | لم يكن بمقدورك حتى أن تعرف من كان معك فى الخندق نصف الوقت |
| Koruması ve güvenilir tanıdıkları yoktu çalıştığı Zamanın yarısında sarhoş olarak gezerdi. | Open Subtitles | لا توجد حمايه أمنة ، وهى تكون نصف الوقت سكرانة وهى تعمل |
| Yarım gün. | Open Subtitles | بنظام نصف الوقت |
| Ben Jim Rome, ve bu gerçekten komik bir ilk yarı skoru:35'e sıfııırr! | Open Subtitles | جيم روم معكم وصدقوني إن هذا سخف نصف الوقت و35 مقابل لا شيء |
| - Kıçımı öp! - Devre arası. Bu daha iyi. | Open Subtitles | أوه ، الآن انه نصف الوقت ، هذا هو بعض العنات الجيده |
| günün yarısında dükkanın kapalı. Deli gibi hareketler yapıyorsun. | Open Subtitles | دكانك يكون مغلقاً نصف الوقت وأنت تتصرف بجنون مطبق |
| çoğu zaman, doğru adamı sakatladığından emin olamazsın. | Open Subtitles | نصف الوقت ليس لدي فكرة لو أنني أشوه الرجل الصحيح |
| İsa aşkına, çoğu zaman onun nefes aldığını bile güç bela söyleyebiliyorsun. | Open Subtitles | رباه, يمكنك بالكاد معرفة أنه يتنفس نصف الوقت |
| Burada, Pegasus Galaksisinde insanlarını korumak için bulunuyorsun ama çoğu zaman, onu bile yapamıyorsun. | Open Subtitles | أنت هنا في مجرةِ بيغاسوس لحِماية أبناء شعبك ولكن نصف الوقت لا يمكنك حتى أن تفعل ذلك |
| Evet, çoğu zaman bende online'ım.... ... eminim orada bir hayalet vardır. | Open Subtitles | نعم، نصف الوقت أكون على الأنترنت وعلى ثقة أن ثمة شبح في الداخل |
| Fark etmediysen diye diyorum, çoğu zaman uyuyor oluyorsun zaten. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظي فإنَّ نصف الوقت أنتِ نائمة |
| Adamın kendi istihbarat görevlileri bile neyin peşinde olduğunu bilmiyor çoğu zaman. | Open Subtitles | ولا حتّى ضباط محطته يعرفون ما يفعله نصف الوقت |
| Ne telefon, ne bir şey... Sonra geri dönüyorsun ve çoğu zaman kim olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | بلا أتصال، بلا شئ، ثم جئت لتكون نصف الوقت لا تعرف حتى من أنت. |
| Dinle, çoğu zaman onu anlayamıyorum bile. | Open Subtitles | الرجاء، والاستماع، نصف الوقت يمكنني وأبوس]؛ ر حتى يفهم منه. |
| - Neredeyse bütün Zamanın yarısında. | Open Subtitles | -هل بدأتِ التعود على ذلك؟ ! -تقريباً نصف الوقت! |
| Zamanın yarısında size şu George Washington karakterini öğreteyim. | Open Subtitles | "نصف الوقت سأكلمكم عن "جورج واشنطن والتاريخ |
| Benimki Yarım gün. | Open Subtitles | عملي أصبح نصف الوقت |
| Ayrılamayız.Neredeyse ilk yarı bitecek ve hepimizde borazanlara sıçtık. | Open Subtitles | لا يمكننا المغادرة ، إنه نصف الوقت تقريباً ، وجميعنا تغوطنا في التوبا |
| Duydunuz mu? Devre arası beyler. Kuvvetli bitirelim. | Open Subtitles | أتسمعون ذلك ، إنه نصف الوقت يا أولاد دعونا نُنهى أقوياء |
| Compton ve Salome günün yarısında birbirlerinin üstünden inmiyorlar. | Open Subtitles | يمارسون الجنس نصف الوقت |
| İlk yarı bitti! Cheval'i aramalıyız! | Open Subtitles | انتهى نصف الوقت فلنتصل بشيفال . |
| yarı zamanda oraya varıp, başkalarının işine karışmayı bırakırdım. | Open Subtitles | سأذهب إلى هناك فى نصف الوقت وسأتوقف أيضاً لمعالجه الناس |
| Senin yaptığının yarı süresinde iki defa buz yükleyebileceğime bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنني أستطيع تحميل ضعف كمية الثلج التي تنقلها أنت في نصف الوقت |