| Evini aradılar ve döşemenin altında yarım kilo buldular. | Open Subtitles | فتشوا منزله ووجدوا نصف كيلو مخبأ تحت الأرض |
| Ha birde yarım kilo kıyma getirmiş, çocuk köfte yesinmiş, bak! | Open Subtitles | وأيضا جلبت له معها نصف كيلو من اللحم المفروم |
| Eğer yarım kilo daha almışsam, beni çıkaracaklar. | Open Subtitles | سيقومون بتسريحي من العيادة إذا زاد وزني نصف كيلو |
| 'Bedava'ya bir kilo bamya, yarım kilo peynir desek de uyanırdı. | Open Subtitles | كان ليستيقظ لو أعطيناه كيلو باذنجان و نصف كيلو جبنة |
| İki yıl önce de, yine iddia üzerine, yarım kilometre geri geri gitti. | Open Subtitles | وقبل عامين في رهان أيضاً أثبت أنه يقدر على قيادة الحافلة للخلف مسافة نصف كيلو |
| Dur ve mandıranın birinden yarım kilo lor al. | Open Subtitles | توقف عند محلٍ للألبان وأحضر .نصف كيلو من اللبن |
| Ondan sonra yarım kilo brokoliyle, kılçıklı fasulye yemek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | سأضطر لأكل نصف كيلو من القرنبيط والفاصوليا |
| Buyur bakalım, ince dilimlenmiş ballı yarım kilo hindi eti. | Open Subtitles | تفضل. نصف كيلو من عسل القيقب التركي. مقطع الى شرائح رقيقه |
| Resmi rapora göre araba yarım kilo c4 ile patlatılmış ve bomba- | Open Subtitles | فإن قنبلة السيارة كانت عبارة عن نصف كيلو من C4 متفجرات ال |
| Körfez deniz ineklerini korumak için birkaçının kuyruğunun etrafına her biri yarım kilo ağırlığında olan... uydu vericilerini bağlanmalı. | Open Subtitles | لحماية الأطوم في الخليج يعني أن عدد قليل منهم سيحمل أجهزة اتصال بالأقمار الصناعية لكن وزن كل واحدة نصف كيلو |
| Eğer kokainden bahsediyorsak bu miktar en az yarım kilo olmalı. | Open Subtitles | إن كنا نتحدث عن الكوكايين سيكون على الأقل 500 جرام أو نصف كيلو |
| Bu örnekte konuştuğumuz şeyin yarım kilo kokain olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | لنقل... وهذا مجرد مثال... أنه أراد نصف كيلو من الكوكائيين |
| Bu uygulama 30 saniyede yarım kilo gnocchi yediğini biliyor mu? | Open Subtitles | ألا يعرف التطبيق بأنك تأكل نصف كيلو من النوكي في 30 ثانية؟ |
| - Kim takarki? - İmkansız, yarım kilo kattım zeyir. | Open Subtitles | ومن يهتم مستحيل لقد وضعت نصف كيلو |
| Anlaşmayı yapacağız ve yarım kilo karbonatı bir çantaya koyacağız. | Open Subtitles | لذا سوف نفعل الصفقة... و سوف نضع نصف كيلو من صودا الطعام في حقيبة. |
| Bana demeye çalıştığın ormanın ortasından geçip bütün bu yolu, bu adamın yarım kilo un, şeker veya... | Open Subtitles | أتقول أننا قد وصلنا إلى منتصف الغابة لأن هذا الرجل قد أخذ .... نصف كيلو من القمح أو السكر أو |
| yarım kilo daha aldıysam, beni çıkaracaklar. | Open Subtitles | سيفرجون عني إذا زاد وزني نصف كيلو |
| ve her kutuya yarım kilo kokaini sığdırdık. | Open Subtitles | ووضعنا نصف كيلو من الكوكائين في كل علبة |
| - Bir apartmanın bodrum katında yarım kilo kokain ve ölü iki uyuşturucu satıcısıyla bulunmuş. | Open Subtitles | مع نصف كيلو من الكوكاين وتاجران ميتان. |
| yarım kilo satmaya hazır olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت إنك على استعداد لبيع نصف كيلو |
| Yoldalar. Vietnamlılar'ın yarım kilometre ötedeki köyde olduğu belirlendi. | Open Subtitles | تم تحديد موقع المقاتلين الفيتناميين فى قريه على بعد نصف كيلو متر من هنا |