| - Çünkü Zaman kaybediyoruz. - Teyla'nın hazırlanmak için kullanabileceği zamanı. | Open Subtitles | لأننا نضيع الوقت وقت تحتاجه تايلا لكى تستعد |
| Hayır. Zaman kaybediyoruz. O öldü. | Open Subtitles | لا , نحن نضيع الوقت انه ميت, وانت ترى ذلك |
| Tüm bu insanlar için boşa zaman harcıyoruz. | Open Subtitles | العائلات نستطيع حمايتها لكننا نضيع الوقت مع هؤلاء الناس |
| - David, - Seni görmek isteyeceğinden emin değilim. - Öyleyse vakit kaybediyoruz, gidelim. | Open Subtitles | دافيد انا لا أعرف اذا كان سيرضى أن يقابلك نعم لقد أخبرتك أنه قد لا يستمع الينا وربما نحن نضيع الوقت و يجب علينا أن نرحل |
| - Nelson, ben deneyeyim. - Zamanımız azalıyor! | Open Subtitles | ـ هيا، يا نيلسن، دعني أحاول ـ نحن نضيع الوقت |
| Buradaki herkes Schubert hakkında farklı görüşlerimiz olduğunu biliyor, lütfen bununla vakit kaybetmeyelim, dışarıda 20 kişi bekliyor. | Open Subtitles | ويعلم الجميع تتباين وجهات نظرنا بشأن شوبرت. من فضلك، دعونا لا نضيع الوقت. في انتظار 20 شخصا. |
| Zaman kaybediyoruz, ama idam günü hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | ماذا إن كنا نضيع الوقت فحسب؟ لقد اقتربنا كثيراً من الإعدام |
| Zaman kaybediyoruz demek bile zaman kaybının ta kendisi, tamam mı? | Open Subtitles | قولك أننا نضيع الوقت يعتبر مضيعة للوقت، اتفقنا؟ |
| Neden bu şekilde Zaman kaybediyoruz anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى داعي أن نضيع الوقت لكلمات كهذه |
| - Zaman kaybediyoruz, Baş Müfettiş. | Open Subtitles | لابد أن الأمر مسلي جداً - نحن نضيع الوقت سيدي المفتش - |
| Bu çirkin maymunlarla Zaman kaybediyoruz. | Open Subtitles | نحن نضيع الوقت مع هذين الطينيين |
| Niye otel odasıyla zaman harcıyoruz ki? | Open Subtitles | ولم نضيع الوقت في غرفة في فندق؟ |
| zaman harcıyoruz. Bu şehirden çıkmak zorundayız. | Open Subtitles | إننا نضيع الوقت يجب أن نخرج من المدينة |
| -Gel hadi, zaman harcıyoruz. Tamam Tam hızla işi bitir... | Open Subtitles | حسنا أننا نضيع الوقت هيا لنذهب |
| Bence tartışarak vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | اشعر بأننا نضيع الوقت فى الجدال حول هذا الموضوع |
| Flint'in nerede olduğunu öğrenmem lazım. vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | "اريد ان اعلم اين هو "فلينت نحن نضيع الوقت |
| Zamanımız azalıyor. | Open Subtitles | نحن نضيع الوقت. |
| Pekala. Daha fazla vakit kaybetmeyelim. | Open Subtitles | حسنا، حسنا ، دعونا لا نضيع الوقت أكثر |
| Şimdi takım kurabiliriz. zaman kaybetmeyelim. Sahaya gidiyoruz. | Open Subtitles | والأن نحن لدينا فريق كامل, نحن نضيع الوقت لنذهب إلى الملعب |
| Aileyi koruyabiliriz, ama bu insanlarla Zamanımızı harcıyoruz. | Open Subtitles | العائلات نستطيع حمايتها لكننا نضيع الوقت مع هؤلاء الناس |
| zamanımızı boşa harcamayalım, Hay'ı bulup getirelim. | Open Subtitles | دعنا لا نضيع الوقت ، احضر هاي فوراً |
| Boşuna vakit harcıyoruz. Güvenlik memurları orayı zaten kontrol etti. | Open Subtitles | نحن نضيع الوقت ضباط الأمن فتشوا الشاطىء بالفعل |