| Sayın Hâkim, tek istediğimiz, bize karşı adaletli davrandığınızı gösterecek bir uzlaşma noktası. | Open Subtitles | الكثير من الألعاب النارية هنا سيدي القاضي كل ما نطلبه هو حل وسط |
| Tek istediğimiz her şeyi açıklığa kavuşturana kadar bize mühlet vermeniz. | Open Subtitles | جلّ ما نطلبه هُو التأجيل حتى نعمل على تصفية كلّ هذا. |
| Öğrencilerimizden tek istediğimiz sınavlarının tutarını karşılamak. Sınav başı 100 dolar. | TED | كل ما نطلبه من طلابنا هو تغطية تكلفة اختباراتهم 100دولار لكل امتحان. |
| Senden tek isteğimiz, Tshuma'ya hiçbir şey belli etmeden gizlice bizim hesabımıza çalışmandır. | Open Subtitles | كل ما نطلبه هو ان تستمر بجعل تشوما يصدق انك تعمل لحسابه لكن بالحقيقة انك ستعمل لحسابنا |
| İlk ve en açık sebebi biz onlardan öyle yapmalarını istiyoruz. | TED | حسنًا، أول سبب وأكثرها وضوحًا... هو لأنه هذا ما نطلبه منهم. |
| Senden bütün istediğimiz çalınmış bazı Gestapo dökümanlarını tercüme etmen. | Open Subtitles | كل ما نطلبه منك هو ترجمة بعض ملفات المسروقة |
| Tek istediğimiz gelip bir bakman ve iyice düşünmen. | Open Subtitles | كل ما نطلبه هو قدومك و ألقاء نظره على المكان |
| Tamam,Fakat bizim istediğimiz başka bir şey var | Open Subtitles | أنت محق لكن قبل ذلك ثمة أمر نود أن نطلبه منك |
| Tek istediğimiz birşeyleri değiştirmemiz için bir şans. | Open Subtitles | كل ما نطلبه هو أن تقدمي لنا فرصة لإحداث تغيير. |
| Ama şundan emin olun, bu petrol platformunun tamamen yok edilmesinden başka hiçbir şey istediğimiz güvenceyi sağlamaz. | Open Subtitles | لا شيء أقل مِنْ الدمار الكامل لمحطة التنقيب هذه سوف يعطينا الرضا الذي نطلبه |
| Tek istediğimiz huzur içinde yaşamak ve inançlarımızı yerine getirebilmek. | Open Subtitles | كل ما نطلبه هو أن نعيش بسلام ونؤمن بمعتقداتنا. |
| Demek istediğim , senden istediğimiz insanların hayatını değiştirecek birkaç saat harcaman. | Open Subtitles | ما نطلبه هو أن نعوّضك مالياً مقابل بضع ساعات من وقتك هذا سيساعد على إحداث تغيير في حياة الناس |
| Sorgusuz sualsiz, istediğimiz her şeyi yapacak. | Open Subtitles | سوف يفعل أي شئ وكل شئ نطلبه منه بدون أي سؤال |
| Senden tek istediğimiz bizi oraya geçirecek olan ... geçidi açan annenin kutusunu ödünç almak. | Open Subtitles | كل ما نطلبه منك هو إستعارة صندوق والدتك حتى نستطيع خلق نفق زمني للذهاب هناك. |
| Ama, önce, lütfen kızımızı bulmamıza yardım et. İstediğimiz tek şey bu. | Open Subtitles | لكن أولاً ارجوك ساعدنا بإجادها، هذا كل ما نطلبه |
| Ya istediğimiz işi halledersin ya da Natalia ve minik Sasha'yı ziyaret etmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | أما أن تنفذ ما نطلبه منك أو يجب أن أقوم بزياره لناتاليا وساشا قليلا |
| Yeni dönemde istediğimiz her şeyi seve seve yapacak. | Open Subtitles | لقد وعدنا بدون ان نلتقي به بانه سيقوم بكل ما نطلبه |
| Senden tek isteğimiz, Tshuma'ya hiçbir şey belli etmeden gizlice bizim hesabımıza çalışmandır. | Open Subtitles | كل ما نطلبه هو ان تستمر بجعل تشوما يصدق انك تعمل لحسابه لكن بالحقيقة انك ستعمل لحسابنا |
| sizden bizim kaynağımız olmanızı istemiyoruz. Sadece bunu doğrulamanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نطلب منك أن تكون مصدرنا كل ما نطلبه هو أن تؤكد المعلومة |
| - Taleplerimizi karşılayacaklarmış. | Open Subtitles | يقول أنهم سيلبون ما نطلبه |
| sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا |
| Peki günümüzün yapay zekâsı biz ne istersek onu mu yapacak? | TED | لذا فإن السؤال: هل الذكاء الاصطناعي هذه الأيام سوف يفعل ما نطلبه منه؟ |