| Ve mahkemeden 1.3 milyon dolardan fazla kefalet belirlemesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | و نطلب أن تحدد المحمكـة مبلغ الكفـالة بحوالـي 1.3 مليون دولار |
| Jaffa gemilerine, burası Dünya gemisi Prometheus. Ateş etmemenizi talep ediyoruz. Aşağıda adamlarımız var. | Open Subtitles | نطلب أن توقفوا إطلاق نيرانكم ثمة أشخاص هناك |
| Sayın Hakim, sanığın yargılama boyunca tutuklu bulunmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | سيدى, نحن نطلب أن يكون الدفاع فى الحجز طوال مدة المحاكمة |
| Sayın yargıç, Marco'nun vekaletinin tarafımıza verilmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | صاحبة السيادة, نحن نطلب أن يتم إطلاق ماركو وفقاً لوصايتنا. |
| Sayın Yargıç, sizden Bayan Tascioni'nin aşağı salondaki duruşmaya hemen gidebilmesi için izin verilmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | سيد القاضي، نحن نطلب أن تسمح للآنسة تاسيوني بالتوجه إلى محكمة الكفالة المنعقدة الآن في القاعة المجاورة |
| Hiçbir gelir kaynağı yoktur ve bunun sonucu olarak acil ihtiyaç gıda pulunun müracaatını talep ediyoruz." | Open Subtitles | اضافة على ذلك ليس لديه لديه مصدر دخل و نتيجة. نطلب أن يقبل هذا الطلب للطوابع الغذائية الطارئة |
| On milyon dolar kefalet talep ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب أن يكون مبلغ الكفالة 10 ملايين دولار |
| Bu davanın düşmesini talep ediyoruz Sayın Yargıç. | Open Subtitles | نحن نطلب أن هذه الدعوى يمكن استبعاده، سيدي القاضي. |
| Havarilerinin gece gelip cesedini çalarak dirildiğini söyleme ihtimaline karşılık, kabrinin mühürlenmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب أن يتم ختم حجر القبر لِئَلاَّ يَأْتِيَ تَلاَمِيذُهُ لَيْلاً وَيَسْرِقُوهُ وَيَقُولُوا لِلشَّعْبِ : |
| Sayın Hakim, jürinin Dedektif Decker'ın bütün ifadesini göz ardı etmesini talep ediyoruz. | Open Subtitles | الشرف الخاص بك، ونحن نطلب أن تكون تعليمات لجنة التحكيم تجاهل شهادة المخبر ديكر بأكملها. |
| Geçerli sebep gösterilmesini yoksa müvekkilimin bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب أن AUSA تبين سبب محتمل أو الإفراج عنه. |
| - Biz de bu nedenle bu sandığa mahkemece el konulmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | ولهذا فإننا نطلب أن يُحجز -هذا الصندوق بأمر المحكمة... |
| Açıkçası Sayın Yargıç, HBBF'de dinlenmeyi talep ediyoruz. | Open Subtitles | -بالواقع حضرة القاضي، نطلب أن تسمعنا ، |