| Bak, bir şeylere ateş edince ne kadar rahat ediyoruz. | Open Subtitles | انظر إلى مدى راحتنا الآن ونحن نطلق النار على الأشياء |
| Yaz... bugünden itibaren, ne ateş edeceğiz ne yemek yiyeceğiz, ne de evleneceğiz! | Open Subtitles | اكتب ، من اليوم لن نطلق النار ولن نأكل ، ولن نتزوج ايضا |
| Fakat, demokraside, katkıları henüz ispat edilmemiş bir cinayet için... ..silahsız şüphelilere ateş etmeyiz. | Open Subtitles | ولكن ، في ظل نظام ديمقراطي ، نحن لا نطلق النار على المشتبه به ، غير المسلح حتى عن الجريمة لا تزال مجهولة القاتل |
| Şimdi ne yapacağız, birbirimizi mi vuracağız? Burada değil. | Open Subtitles | إذاً ما الذي سنفعله، نطلق النار على بعضنا؟ |
| 7 kişi ateş edersek eğer onlardan 15 veya 20 kişiyi vurabiliriz. | Open Subtitles | عندما نطلق النار نحن السبعة يجب أن نقتل 15 أو 20 رجلاً، أو أقل |
| Son ikazım, ellerini kaldırıp çık yoksa ateş edeceğiz! | Open Subtitles | الإنذار الأخير، اخرج رافع يديك أو أننا سوف نطلق النار |
| Onlara hemen ateş açmalıyız, Howard. | Open Subtitles | نحن يجب ان نطلق النار عليهم الآن، هاورد. |
| Ama saldırgan bir hareket yaparsanız, üstünüze ateş açarız. | Open Subtitles | لكن إذا قمتم بأى تصرف عدائى سوف نطلق النار |
| Hazır olduğunuzda geminizi havalandırın. Üzerinize ateş açılmayacak. | Open Subtitles | عندما تكون سفينتك جاهزة للإقلاع لن نطلق النار |
| - Her halükarda önce ateş açıp, sonra soru sormalıyız. | Open Subtitles | بكل الأحوال يجب أن نطلق النار أولاً ثم نلقى اسئلة لاحقاً حسناُ |
| Plastik mermi kullanır, kafalarına ateş ederiz. Elektriklerini keselim. | Open Subtitles | علينا أن نستخدم رصاصات مطاطية و نطلق النار على الرؤوس عندما تنطفئ الأنوار |
| Her durumda, önce ateş edip sonra soru sormamız gerek. | Open Subtitles | بكل الأحوال يجب أن نطلق النار أولاً ثم نلقى اسئلة لاحقاً حسناُ |
| Yüce Tanrı şahidim ki ilk biz ateş etmedik. | Open Subtitles | اقسم بالله العظيم نحن لم نطلق النار في الاول |
| Atış talimine gidip birkaç el ateş edelim de tedirginliğimiz geçsin. | Open Subtitles | لمَ لا نذهب الى ميدان الأسلحة نطلق النار قليلاً ندع الأسلحة تحمل القلق |
| Eğer endişelendiğin şey buysa üvey kızına biz ateş etmedik. | Open Subtitles | لم نطلق النار على إبنة زوجتك إذا ما كنت تسأل عن ذلك |
| Ağzından bandı çıkaracağım, ve sen de bağıracaksın, ...ve biz ateş edene kadar bağırmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | سوف أقوم بنزع الشريط اللاصق و أنت سوف تصرخ و سوف تستمر بالصراخ إلى أن نطلق النار |
| Sadece biz mi vuracağız? | Open Subtitles | نحن الاثنين فقط الذي نطلق النار |
| Ne olacağı belli olmaz. Belki de delirip herkesi vururuz, değil mi? | Open Subtitles | ربما، كما تعرف، ربما يجن جنونا ربما نطلق النار على الجميع |
| Köprüyü geçtiklerinde onları vuracak ve kaçacaktık. | Open Subtitles | عندما يعبران جسر معين نطلق النار عليهم ونلوذ بالفرار |
| Senin gibileri hainlik suçu gerekçesiyle vuruyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلق النار على أمثالك لتهمة الخيانة العظمى |
| Bir Almanı vurabileceksek, hiç birimiz bir saniye bile duraksamıyoruz. | Open Subtitles | لقد كنت محقا لا يمكننا أن نطلق النار على ألماني |
| Tüm zengin insanların yaptığı gibi, fakir insanları vurmak için silaha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | مثل كل الناس الأغنياء، سوف نحتاج إلي سلاح لكي نطلق النار على الناس الفقراء |
| Kafasından vurmamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدنا أن نطلق النار في رأسها ؟ |