| Sonra ben de güneş gözlüklerimi taktım ve dedim ki lisansa filan ihtiyacım yok. | TED | ثم أضع نظاراتي الشمسية على اللحية التي تنمو بسرعة، وأقول، أنا لست بحاجة لرخصة كريهة. |
| Tamam, bilmiyorum, ama gözlüklerimi versen iyi olur, seni hıyar. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أعرف لكن من الأفضل أنت تعيد لي نظاراتي أيها الأحمق |
| Gözlüklerim olmadan oy pusulasını bile göremem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أرى ورقة الإقتراع بدون نظاراتي |
| Gece görüşlü Gözlüklerim, dürbünüm eğer yatacak yere ihtiyacımız olursa diye çadırım böcek spreyim ve bir kasaturam var. | Open Subtitles | لقد أحضرت نظاراتي للرؤية الليلية، مناظير، خيمة في حالة كنا بحاجة إلى المبيت بالخارج سبراي مانع للحشرات وأنا لدي حربة |
| - O benim Gözlüğüm. - Artık benim, kızım. | Open Subtitles | . ـ مهلاً, هذه نظاراتي . ـ هم ملكي الآن, أيتها الأخت |
| Çabuk, buraya getir. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Olamaz, gözlüğümü kırmışlar. | Open Subtitles | عد الى هنا ، ما الذي تعتقد انك تفعله بحق الجحيم؟ لقد كسروا نظاراتي |
| Bir defasında güneş gözlüklerimi kaybetmiştim. | Open Subtitles | أَتذكّرُ هذا الوقتِ فَقدتُ نظاراتي الشمسيةَ؟ |
| Güneş gözlüklerimi sizin evde unuttum. Çok lazım acilen. | Open Subtitles | تركت نظاراتي الشمسية في منزلك ، أحتاجهن بشدة |
| Eğer bana vuracaksanız, gözlüklerimi çıkarmak isterim. | Open Subtitles | إن كنت تنوي ضربي، فأنّي أود أن أخلع نظاراتي. |
| Bir saniye, okuma gözlüklerimi takayım. | Open Subtitles | انتظري .. دعيني استخدم نظاراتي الخاصة بالقراءة |
| - gözlüklerimi değiştirmeliyim. | Open Subtitles | حيث يكن ضعيفات و وحيدات يجب ان اغير نظاراتي |
| O kadar soğuk ki Gözlüklerim tamamen buğulandı. | Open Subtitles | باردٌ جداً لدرجة أن ضباباً تكون على نظاراتي |
| Masanın üzerindeydi, bütün iç çamaşırları yayılmıştı ve Gözlüklerim yanımda değildi. | Open Subtitles | كلا، كان هناك طاولة وكان عندهم ملابس مرصوصة فوقها ولم أضع نظاراتي |
| Bir saniye Gözlüklerim kırılacak diye korktum hepsi bu. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي لم أفكر به هي نظاراتي |
| Gözlüklerim düştü, bir şey göremiyordum sonra biri geldi-- | Open Subtitles | لقد سقطت نظاراتي , ولم أتمكن من الرؤية ....... ومن ثم جاء أحـــ |
| Ne yazık ki, Gözlüklerim yanımda değil. | Open Subtitles | آه، الأمر هو ..أنني لا أمتلك نظاراتي |
| - Bu yüzden Gözlüğüm kırıldı. | Open Subtitles | افتعلت عناقاً حار للتعويض أودى بكسر نظاراتي |
| Ne var ki, arkadaşımdan çok Gözlüğüm var. | Open Subtitles | غير إنه بالحقيقة نظاراتي و بنطلوناتي أكثر من أصحابي |
| - Hiçbir şey görmedim. Gözlüğüm takılı değildi. - Dön arkanı! | Open Subtitles | أنا لم أرى أي شيء , أنا لا ألبس نظاراتي أه جوش أدر وجهك |
| Kütüphanedeydim, gözlüğümü çıkarmıştım ve lenslerimi takacaktım. | Open Subtitles | كنت في المكتبة وقد نزعت نظاراتي وكنت بصدد وضع عدساتي اللاصقة |
| gözlüğümü havuzda unuttum, gidip baksam iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد أنني فقدت نظاراتي في مسبحكم ينبغي أن أذهب لأجدها |
| Lenslerimi de unutmuşum. Bu yüzden yedek gözlüğümü takıyorum. | Open Subtitles | لقد نسيت محلول العدسات اللاصقة , لذا أضطررت أن أرتدي نظاراتي الإحتياطية |
| - Esas sen kapıyorsun! - Gözlüksüz yüzemem. - Neredeydi? | Open Subtitles | أنا لا أستطيع السباحة بدون نظاراتي الوقاية |
| Dürbünümü yerine koy. | Open Subtitles | و الآن قم باعادة نظاراتي! |