| Harika olacak." Haritaya baktım, 17 bölge seçtim, hiçbir sorun yoktu. | TED | كما تعلمون، نظرت إلى الخريطة، اخترت 17 مدينة، فقررت، لا مشكلة. |
| Şimdi düşündüğümde komik geliyor, ama onun üst dudağına baktım. Kan vardı. | Open Subtitles | ،في النظر للحادثة السابقة إنه يبدو سخيفاً .لكني نظرت إلى شفتها العليا |
| Eğer ülkeye geçmeye çalışan insanlara bakarsanız, terörist izleme listesindeki insanlara bakarsanız büyük bir çoğunlukla havalimanlarında giriş yapıyorlar, sınırdan değil. | TED | وإذا نظرت إلى من يحاولون دخول البلاد ممن هم على قائمة الإرهاب فهم يدخلون بصورة كبيرة من المطارات وليس من الحدود، |
| Gözlerinin içine baktın ve onu anladığını mı söyledin? - Bunu bir kadına yapamazsın. - Evet, anlaşılan yapılmazmış. | Open Subtitles | أنت نظرت إلى عينيها و أخبرتها أنك فهمت ؟ |
| Tabağıma baktığımda manevi babamın kalan son kanadı bana verdiğini gördüm. | TED | عندما نظرت إلى صحني رأيت آخر حبة من أجنحة الدجاج التي أعطاني إليها أبي بالتبني |
| Bunu takıyor olsam da güçlerim olmasa da bir insanın kalbine nasıl bakılacağını hala biliyorum ve ben yüzlerce kızın kalbine baktım. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك من دون قوايّ. لازال يُمكننى أن أرى ما بداخل القلوب و نظرت إلى قلوب مئات الفتيات لأننى أريد فتاه. |
| Ben de birkaç kez denedim bu probleme baktım, ve sonunda vaz geçtim. | TED | أنا حاولت هذا مرتين و نظرت إلى هذه المشكلة و تخليت عنها. |
| Bu boykota baktım ve dedim ki, burada bir şeyler yanlış anlaşılıyor. | TED | وقد نظرت إلى هذه المقاطعة وقلت أن لدينا شيء خاطئ هنا. |
| Ve sonra güzel işime bir baktım. Yaptığım şey burada Britanya Kolumbiyası'nda etraftaki ormanları kesmek | TED | بعدها نظرت إلى كل العمل الجيد الذي قمت به، ما كنت أقوم به هو أنني كنت أقطع أشجار الغابات في الجوار، بريتيش كولومبيا، |
| Bir kaç mektuba üzerinde oğlumun kargacık burgacık el yazısı olan mektuba bakmadan önce baktım. | TED | نظرت إلى بضعة رسائل قبل أن أنظر إلى الرسالة التي كانت بخط ابني المتعرج. |
| Bir gece birden bire buna baktım ve onu daha önce hiç fark etmediğim bir şekilde gördüm. | TED | وذات ليلة، وفجأة، نظرت إلى هذا وشاهدته بطريقة لم أعهدها من قبل. |
| eğer galaksilere bakarsanız, daha uzağa gidiyorlar. | TED | إذا نظرت إلى المجرة، فإنها تتحرك مبتعدة. |
| Eğer onların geleneksel sistemlerine bakarsanız, ... ...Afrikalılar, kendi devletlerini iki şekilde organize ediyorlar. | TED | إذا نظرت إلى نظمهم التقليدية ، تنقسم دول الأفارقة إلى نوعين. |
| Odana bıraktığım okul broşürlerine baktın mı? | Open Subtitles | هل نظرت إلى كتيبات المدارس التي تركتها على سريرك؟ |
| Haliyle, o gece olanlara dair ilk söylentilere baktığımda beni asıl etkileyen şey, o gece olanlardan ziyade, olmayan şeylerdi. | TED | ويبدو أن هذا هو السبب حين نظرت إلى التسجيلات القديمة حول تلك الليلة، الذي صعقني أكثر من الحادثة نفسها هو الذي لم يحدث. |
| Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. | Open Subtitles | حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد |
| Vay be. Şuna bakar mısınız? Sanki milyarlarca helikopter varmış gibi. | Open Subtitles | واو، هلا نظرت إلى هذا إنه مثل البلايين والبلايين من المروحيات |
| Bu sarp kayalıkta, solumdaki sönmüş yanardağa doğru bakıyorum. | TED | وأنا على شفير الهاوية نظرت إلى الأسفل إلى بركان ميت إلى يساري. |
| - Bana baktığında kaça kadar saydığımı unutuyorum. - Salak mısın nesin? | Open Subtitles | إذا نظرت إلى وأنت تعد، أفقد العد ماذا، هل أنت مجنون ؟ |
| Şöyle düşünün: Bu enstrümana, kornoya bakın ve hava akımının titreşiminin, enstrümanın şeklinden etkilendiğine dikkat edin. | TED | تمعن في ما يلي. إذا نظرت إلى آلة موسيقية، البوق الفرنسي، لاحظ أن إهتزاز تيار الهواء يتأثر بشكل الآلة الموسيقية. |
| Ancak cenazeden bir hafta sonra bu resme baktı ve gözleri doldu. | TED | لكن بعد أسبوع من الجنازة، نظرت إلى صورته وبدأت دموعها بالنزول. |
| Siz hiç, bir an öylece durup da nihai gözlemcinin gözleriyle baktınız mı kendinize? | Open Subtitles | هل سبق لك أن توقفت للحظة و نظرت إلى نفسك.. بعيون المراقب النهائي ؟ |
| Eskiden baktığım kelimeleri işaretlerdim. | Open Subtitles | أنا استخدم لوضع علامة على الكلمات أن نظرت إلى أعلى. |
| Forbes'a göre, eğer bir milyon kişi başına düşen milyarderlere bakarsak, | TED | ووفقاً لمجلة فوربس، إذا نظرت إلى أصحاب المليارات لكل مليون نسمة. |
| Cenazede tabutunun içine bakmış mıydın? | Open Subtitles | هل نظرت إلى داخل التابوت في قاعة الموتى؟ |
| Yani diger taraftan bakınca gitmeni gerektirecek durum ortadan kalkıyor, degil mi? | Open Subtitles | نظرت إلى الأمر من ناحية أخرى لست بحاجة إلى ذلك الآن، صح؟ |