İçeriye yürüdüğü sırada biri ona bir şey söyleyince anladık ki sağırdı. Elindeki paçavraların içine baktık ve bir çift göz gördük. | TED | ودخل علينا .. فقال له أحدٌ شيئاً لم يفهمه فأدركنا انه أصم وعندما نظرنا الى الخرق رأينا عينين .. |
Ve bu yüzden, önceki yaklaşımlar etkili olmadı. Bunun için biz farklı, ve daha kökten bir yaklaşım denedik. Sokaklara farklı bir açıdan baktık. | TED | لذلك لا شيء من هذه المحاولات نجح فعلا لذلك أخذنا نهجا جديدا , نهجا أضخم لقد نظرنا الى شوارعنا بطريقة مختلفة |
Onlara baktık ve dedik ki, ''Çok daha erken başlamalıyız.'' | TED | ثم نظرنا الى ذلك و قلنا، كان لابد أن نبدأ مبكرا. |
Bunun ne kadar önemli bir şey olduğunu anlamak için, eğer 1995 yılına bakarsak, Şili'nden iki yılda bir ortalama bir vaka rapor edildiğini görebiliriz. | TED | و فقط لتوضيح أهمية ذلك إذا نظرنا الى العام 1995 سنجد حالة واحدة من الكوليرا كمعدل فى شيلى لكل سنتين |
Şimdi, bu üç fikre birden baktığımız zaman, beş duyu teorisine dikkat edeceksiniz biz bu ürünlerin sadece kullanım yolunu değiştirmedik aynı zamanda görünüşünü de değiştirdik | TED | والآن, إذا نظرنا الى هذه الأشياء الثلاثة جميعها, سنلاحظ أن نظرية الحواس الخمسة لاتغير من طريقة استخدام هذه الأشياء فقط بل تغير أيضا من مظهرها وشكلها. |
Şimdi 19. yüzyıla doğru biraz baktığımızda, yeni tarz bir teknoloji buluyoruz. | TED | وان نظرنا الى الامام قليلاً تحديداً في القرن ال19 سوف نجد نمطاً جديداً من التكنولوجيا |
Yani yapacağımız, tekrardan, uzaysal/zamansal özellikleri kullanarak her şuta baktık. | TED | اذا ما يمكننا فعله، مجددا، هو استخدام ميزات الزمانية و المكانية، نظرنا الى لقطة. |
Birbirimize az önce başardığımız şeye inanmayan gözlerle baktık. | TED | و نظرنا الى بعض بنظرات عدم التصديق لما انجزناه |
Temelde başarısızlık olarak adlandırılabilecek bu gözleme baktık ve bunun için ne yapabileceğimizi düşündük. | TED | لذا نظرنا الى التحليل .. تحليل الفشل الاساسي وفكرنا .. مالذي يمكننا القيام به حيال هذا |
Heykele baktık, adam durmadan konuştu ama konuyla ilgili olmadığımdan dediklerine çok da dikkat etmedim. | Open Subtitles | حسنا نظرنا الى التمثال استرسلنا في الحديث ولكنني لم اكن مستمتعا |
Evet, ölümün gözünün içine baktık ve güldük. | Open Subtitles | أجل ، فقد نظرنا الى الموت وكنا نضحك |
Lupo ve ben aynı planlara baktık. | Open Subtitles | لوبو و أنا نظرنا الى نفس المخطط |
Ama son üç haftanın uydu resimlerine baktık... | Open Subtitles | ولكننا نظرنا الى صور الأقمار الصناعية |
Tabii ki bir süreliğine donakaldık. Ama aklımız başımıza geldiği zaman... ...ona baktık ve "Tanrım... ...bu küçük kulüpte neler olacak?... | TED | وكنا جالسين هناك لبرهة بعد ذلك ومن ثم استطعنا ان نستوعب ما حصل حينها ومن ثم نظرنا الى ما حدث وقلنا " يا إلهي مالذي سيحدث للفهد الصغير ؟ " |
Ağaçların gövdelerine bakarsak hareketsiz varlıklardır | TED | نعلم تماما أن الأشجار هي كيانات جامدة اذا نظرنا الى جذوعها. |
Gregory'nin çocukluğuna bakarsak, bu temizliğe neden ihtiyaç duyduğunu bulabiliriz. | Open Subtitles | ان نظرنا الى طفولة غريغوري فقد نجد ما يحتاج لأن يطهره |
Eğer içine bakarsak, "füzyon" denilen süreci görürüz. | Open Subtitles | حسناً, إن نظرنا الى الداخل سنرى العملية المُسمّاة بالإندماج |
Yıldız kümesine baktığımız zaman | Open Subtitles | أننا لو نظرنا الى مجموعة من النجوم |
Her yıldıza tek tek baktığımız zaman Güzelliğine rağmen, | Open Subtitles | لو نظرنا الى كل نجم على حده فرغم جماله |
Pachycephalosaurus'a baktığımızda, Pachycephalosaurus üst tarafta katı bir küremsi yapıya sahip ve kafasının arkasındaki çıkıntılar iyice küçülmüş. | TED | وإذا نظرنا الى باكيسيفالوسور باكيسيفالوسور لديه قُبة صلبة والنتؤات خلف رأسه ايضاً تُمتص |