| Remy çekmiş. Onun telefonundan gönderildi ama bunu gönderenin o olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنّها من هاتفها و لكننا لا نعرف إن كانت هي من أرسلتها |
| Bu yüzden eğer yoksul bir çocuk belirli bir özelliğe sahipse bunun yoksulluk sebebiyle mi yoksulların kötü genleri olmasından mı kaynaklandığını bilmiyoruz. | TED | فإن طوّر طفل فقير صفة معينة، لا نعرف إن كان هذا بسبب الفقر أو إن كان للفقراء جينات سيّئة. |
| Çok ince hesap yapıyoruz, ama daha 1600 km. yolumuz var ve başarabilir miyiz bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يبدو هذا طريفاً ، هذا التقشف ولكن أمامنا 1000 ميل للوصول لا نعرف إن كنا سنحقق ذلك |
| Kokain kullanıp kullanmadığını bilmemiz gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة لأن نعرف إن كنت تتعاطى الكوكائين |
| Kaybolduğu tüm o zaman boyunca hayatta olup olmadığını bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | طوال وقـــــت إختفائــــــه لــم نكـــــــن نعرف إن كان حيـــــاً أو ميتــاً |
| Antikor olmadan virüs testi bile yapamayız. Haklı olup olmadığımızı bilemeyiz. | Open Subtitles | دون الأجسام المضادة لا يمكننا البحث عنه حتى لا نعرف إن كنا على حق |
| Çok ince hesap yapıyoruz, ama daha 1600 km. yolumuz var ve başarabilir miyiz bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يبدو هذا طريفاً ، هذا التقشف ولكن أمامنا 1000 ميل للوصول لا نعرف إن كنا سنحقق ذلك |
| Kızların o kabileyle olup olmadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن ةحتى لا نعرف إن كانت ديبي و لوسي مع تلك المجموعة |
| Sarkıntılık edip etmediğini bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | إننا حتى لا نعرف إن كان قد وكزهن أو أى شئ |
| Şapka giyip giymediğini bilmiyoruz. Öldürüldüğünü de. | Open Subtitles | لا نعرف إن كان كان يرتديها وقت مقتله أم لا |
| Onların oturup oturmayacakları konusunda hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | و نحن لا نعرف إن كانو سيجلسون أم يستمرون في السير |
| Onu Cady mi verdi, neler oldu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف إن كان كادي هو من أعطاها إياها أم ماذا حدث؟ |
| ClA'dan olup olmadığını bilmiyoruz. Ama muhtemelen öyle. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان عميلا للمخابرات دعونا نأخذ ذلك فى دائرة الإحتمال |
| Kesin bir şey bilmiyoruz. Onu rahatsız etmeyelim, ta ki... .. Orada! | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان هذا صحيحاً دعونالانزعجها.. |
| Fahişenin hala yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا فلم نجد أثراً لها حتّى الآن إذن فنحن لا نعرف إن كانت هذة الفتاة حية أو ميتة |
| Yani o or.spunun ölü ya da canlı olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا فلم نجد أثراً لها حتّى الآن إذن فنحن لا نعرف إن كانت هذة الفتاة حية أو ميتة |
| Buranın cinayet mahali mi yoksa bırakıldığı yer mi olduğunu bilmiyoruz. Hayır. | Open Subtitles | لا نعرف إن كانت هذه ساحة الجريمة أم أنهم رموه هنا |
| Bunu bilecek başka biri var mı onu bilmemiz gerek. | Open Subtitles | نريد أن نعرف إن كان هناك أحد آخر ممكن أن يخرج لنا من حيث لا نعلم. |
| Alebran'da Nirrti'nin Cassandra'ya yerleştirdiği gibi bir cihaz olup olmadığını bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أيها الجنرال يجب أن نعرف إن كان لدى "أليبران" أداة مثل التي وضعتها "نيرتي" في "كاساندرا" |
| Sizlerin Rus mu yoksa İsveçli mi olduğunu bilmemiz için. | Open Subtitles | لكي نعرف إن كنا سويديون أو روس |
| Bu şeyler daha politik, diğerlerinden daha nizalıydı. Bu yüzden geçip geçmeyeceğini bir gece öncesine kadar bilmiyorduk. | TED | تلك الأشياء سياسية أكثر ومثيرة للخلاف أكثر من الأهداف الأخرى، ولذلك لم نكن نعرف إن كنا سننجح حتى ليلة قبلها. |
| Rüşvet nakit mi tahvil miydi bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف إن كانت تحولت إلى نقدية أم سندات، |
| Bunun evlenince bitip bitmeyeceğini bilemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف إن كان هذا سينهي بالزواج أم لا. |