| Biz ona açmak için son bir şans vermek için burada bekliyorum, senin uğruna. | Open Subtitles | لقد كنا بإنتظارك كي نعطيك فرصة أخيرة لتسليمه لمصلحتك |
| Hatalarını telafi etmen için sana bir şans vermek istiyoruz. | Open Subtitles | سوف نعطيك فرصة لتحقيق العدالة. |
| Şimdi sana bir şans vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نعطيك فرصة واحدة |
| Şimdi sana bir şans vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نعطيك فرصة واحدة |
| Sana ikinci bir şans vermeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كنا نحاول بأن نعطيك فرصة ثانية |
| Medyada ve internette pek çok şey dolaşıyor biz de düzgün bir açıklama yapman için sana bir şans verelim dedik. | Open Subtitles | الكثير يحوم حولك بوسائل الإعلام و الأنترنت ونريد أن نعطيك فرصة لوضع الأمور في نصابها |
| Sana bir şans vermek istiyoruz. Niko, hâlâ kaygılanıyor musun? | Open Subtitles | نريد أن نعطيك فرصة (نيكو) , هل لديك أي مخاوف؟ |
| Sana burada ikinci bir şans vermeye karar verdik. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} لقد قررنا ان نعطيك فرصة ثانية |
| Bize sadece Vienna'nın çetenizden olduğunu söyle, biz de sana bir şans verelim. | Open Subtitles | فقط أخبرنا بأن (فيينا) واحدة من مجموعتكم وسوف نعطيك فرصة |