| Evet.Hamamböceği gibi 6 bacağı ve sert bir kabuğu var. | Open Subtitles | نعم .. لديه سته ارجل .. و صدفه قوية .. |
| Hee. İspatlayacak izi var. Senden ne haber Sokka? | Open Subtitles | نعم لديه علامة لتأكيد ذلك أليس كذلك يا ساكا |
| Hiç karşılaşmadım ama haberim var. Rezil herifin tekidir. | Open Subtitles | لم أقابله قط ,ولكنى أعرفه نعم ,لديه أعمال بزيئة |
| Evet, lütuf. Odasının duvarları böyle berbat sözlerle dolu: | Open Subtitles | أجل نعم لديه شعارات رهيبة تملأ أرجاء جدرانه |
| Evet, iki tavşanla başlarsa altı ayda binden fazla olacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم لديه كتاب يقول بأن يبدأ بتربية أرنبين وسوف يكون لديك 1000 خلال 6 أشهر |
| Evet, mükemmel vücudu var, ama dövüşme konusunda çok kötü. | Open Subtitles | نعم لديه جسم ممتاز ولاكنه سيء جداً في القتال |
| Evet, kusurları var ama ondan sadığı yoktur. | Open Subtitles | و نعم لديه عيوبه و لكن شيء واحد، فهو مخلص جدا |
| Ve birde gömülen cesetle ilgili vicdan azabı duyduğumu söylediğim bir telefon görüşmesi var. | Open Subtitles | نعم لديه و من ثم لديهم مكالمة هاتفية اكثر ادانة |
| Mücadele ettiği şeyler var ama hepsini atlatacak. - Bence kendi başının çaresine bakabilir. | Open Subtitles | نعم لديه مشاكله ولكنه يعمل على حلها أعتقد أن بإمكانه الإعتناء بنفسه |
| - var zaten. Kullanmak çok tehlikeli. | Open Subtitles | نعم لديه , انه خطير كالجحيم عند استخدامه |
| İçinde ebeveynlik becerilerimizi kaydedebilen bir cihaz var. | Open Subtitles | نعم, لديه حاسوب بالداخل ليتابع مهاراتنا التربوية |
| Evlendirme lisansı var. | Open Subtitles | ــ زواجنا سيكون ــ شرعي , نعم لديه رُخصة عقد قِران |
| Pürüzsüz yanakları var ve güzelliği beni büyüledi. | Open Subtitles | نعم. لديه خدود ناعمة وجماله يسحرني |
| Evet, küçük yeşil gözleri var. | Open Subtitles | نعم, لديه تلك العيون الخضراء الصغيره |
| Evet, yücelmeye yaklaştığında ürettiği algoritmalardan biriyle sorun yaşıyor. | Open Subtitles | نعم, لديه مشكلة مع واحدة من الخوارزميات خلقها أثناء الإحتكاك مع الصعود القريب |
| Evet, müzayedeyi izlediği bir dizüstü bilgisayarı varmış. | Open Subtitles | نعم لديه لابتوب الذي كان معروض فيه المزاد |
| Evet, Perşembe gecesi içinde beni istiyor. | Open Subtitles | نعم, لديه أمسية مساء الخميس ويريدني الحضور |