| Onlar için çalışırdı. Ahırda yaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد عمل لديهم، وكنا نعيش فى مخزن الحافلات |
| Tek gözlü bir evde yaşıyorduk ve bu evi çok seveceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنا نعيش فى بيت ذو غرفة واحدة ومن ثم عرفت أن هذا المنزل يناسبها |
| Yani, New York'ta yaşıyoruz. | Open Subtitles | أعن, نعيش فى نيويورك هذه هى كرة السلة الحقيقية |
| Çünkü New York'ta yaşıyoruz ve her türlü insanla karşılaştığımızdan, nasıl baş edeceğimizi bilmeliyiz. | Open Subtitles | نحن الآن نعيش فى " نيويورك " وسوف نقابل كل أنواع الناس يجب أن نتعلم كيف نتعامل معهم |
| Annen baban gibi, şehrin dışında kutu gibi bir evin, bir yarısında yaşamak istiyorsan, yanlış adamla evlendin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن نعيش فى نصف صندوق أحذية فى الضواحى مثل والديك إذن فقد تزوجتى الرجل الخطأ |
| Gerçekten de bizler, fark edebildiğimizden çok daha fazla boyut içinde yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | ربما نحن فعلا نعيش فى عالم له أبعاد أكثر مما قد تدركه العين |
| Biz Wasinger Platz No. 7'de oturuyoruz. | Open Subtitles | نعيش فى رقم 7 بمصانع فايسكا |
| "Büyük Beyaz Umut" kıyılarımıza gelince yeğe kadar biz burada cennette yaşıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعيش فى جنة قبل فترة طويلة من هذا الأمل الابيض الذى جاء الى شواطئنا لكى ينقذنا من سعادتنا |
| Alex, bir rüya gördüm sen, ben ve Dutch Frisco'da yaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنت أحلم انا و انت و داتش -اننا كنا نعيش فى سان فرانسيسكو |
| Devon'da, Alderbury adında bir evde yaşıyorduk. | Open Subtitles | "كنا نعيش فى "ديفون "فى منزل يدعى "ألديربيرى |
| Hâlâ şehir merkezinde yaşıyorduk. | Open Subtitles | كنا نعيش فى وسط المدينة. |
| Batı medeniyetlerinde yaşıyorduk... | Open Subtitles | وكنا نعيش فى الحضارة الغربية |
| Çünkü New York'ta yaşıyoruz ve her türlü insanla karşılaştığımızdan, nasıl baş edeceğimizi bilmeliyiz. | Open Subtitles | نحن الآن نعيش فى " نيويورك " وسوف نقابل كل أنواع الناس يجب أن نتعلم كيف نتعامل معهم |
| Çamurda debelenmek, çamurda yaşamak, çamurda yatmak, çamurda uyumak çamurda içmek ve çamurda yemek. | Open Subtitles | نمشى فى الوحل، نعيش فى الوحل نتمدد فـى الوحـل، وننام فـى الوحـل نشرب فى الوحل، ونتناول طعامنا فى الوحل |
| Önemli olan bugünü yaşamak, geleceği sonra düşünürüz. | Open Subtitles | نحن نعيش فى الحاضر و المستقبل سيظهر نفسه لنا |
| Gerçekten de, fark ettiğimizden çok daha fazla boyutlu bir evrende yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | نحن حقيقة ربما نعيش فى عالم له أبعاد أكثر مما تدركه العين. |
| Biz Wasinger Platz No. 7'de oturuyoruz. | Open Subtitles | نعيش فى نمرة 7 مصانع فايسكا |