| Ama top hareket etmeye devam edeceği için silahlar kurşunları bitene kadar ateş etmeye devam edecek. | Open Subtitles | لكن الكرة ستستمر في التحرك ، مما يعني أن الأسلحة ستستمر في إطلاق النار حتى نفاذ الذخيرة |
| Evet, dediğim gibi "bir tane al ikinci bedava" bizim standart paketimiz ama sadece bu paspaslar bitene kadar. | Open Subtitles | وكما قلت: إشترِ واحدة تأخذ واحدة هذا هو عرضنا حتى نفاذ الكمية |
| Evet, bazı zaruri ihtiyaçların bitmek üzere olduğundan eminim. | Open Subtitles | أجل أنا متأكد أنه بدأ نفاذ بعض الأشياء الأساسية |
| Cephanemiz bitmek üzereydi, kaçacak yer yoktu. | Open Subtitles | كنا على وشك الموت من نفاذ الذخيرة وليس هناك مكانُ كي نهرب إليه |
| Kurşununun bitmesi ölmene neden olabilir. Ayrıca seni aptal gösterir. | Open Subtitles | نفاذ الرصاصات منك قد يودي بحياتك، ويجعلك تبدو غبياً كذلك. |
| Elimizden geldiğince çok Ark vatandaşını uyandırmaya çalışıyoruz oksijenimiz bitmeden önce. | Open Subtitles | نحن ننعش أكثر ما يمكننا من المواطنين قبل نفاذ الأوكسجين لدينا |
| "Kumlar bitene kadar, bir gününüz var. | Open Subtitles | لديكم يوم واحد ، حتى تشير الرمال إلى نفاذ الوقت .. |
| Sanırım ilaçları bitene kadar birlikte vakit geçirmemizi istedi ve sonra noktayı koyacaktı. | Open Subtitles | و أظن أنه فكر بأننا علينا قضاء الوقت الذي كنا فيه سويًا حتى نفاذ الحبوب و ان هذه ستكون نهايّة الأمر. |
| Sadece içindeki pilin ömrü tamamen bitene kadar bekleyebiliriz. | Open Subtitles | حتى نفاذ البطارية |
| Demek istiyorum ki; aramayı başlatıyorsunuz evinizde, Wi-Fi çekim alanı içinde, arabanıza geçebilir telefon piliniz bitene kadar konuşabilirsiniz -- yani yaklaşık 10 dakika kadar -- (Gülüşmeler) Ve yaptığınız arama hala bedava olacak. | TED | ما اعنيه هو انه بامكانك بدء مكالمة في داخل منزلك في نطاق ال واي- فاي بامكانك ركوب السيارة ومواصلة المكالمة حتى نفاذ البطارية-- الذي لن يستمر اكثر من عشر دقائق (ضحك) وستكون تلك المكالمة مجانية بالكامل |
| Talaşım neredeyse bitmek üzere. | Open Subtitles | انا على الوشك من نفاذ النفايات |
| Pilotların çoğunun yakıtı bitmek üzere. | Open Subtitles | طيارى ابلغوا بقرب نفاذ وقودهم |
| Yakıtımız bitmek üzere. | Open Subtitles | إننا وشيكون من نفاذ وقودنا. |
| Stoklar bitmek üzere. | Open Subtitles | حتّى نفاذ الكميّة فقط. |
| Sürenin bitmesi ihtimaline karşı hapiste de gözümüz olmalı. | Open Subtitles | أحتاج الى عيون في ذلك السجن في حالة نفاذ الوقت بسرعة أنا أتفق معك . |
| Tuvalet kağıdının bitmesi halinde... ...duvarın iç kısmını yırtabilirsiniz. (Gülüşmeler) Bu nedenle çok kullanışlı. | TED | وفي حالة نفاذ ورق التواليت، يمكنك أن تمزق شيئاً من الجدار وتستخدمه !. (ضحك) إنه مفيد جداً. |
| O konuda, zamanın bitmesi hakkında... | Open Subtitles | بخصوص نفاذ الوقت... |
| Elimizden geldiğince çok Ark vatandaşını uyandırmaya çalışıyoruz oksijenimiz bitmeden önce. | Open Subtitles | نحن ننعش أكثر ما يمكننا من المواطنين قبل نفاذ الأوكسجين لدينا |
| Bardağın dolu tarafından bakarsak mermimiz bitmeden açlıktan ölürüz. | Open Subtitles | انظر للجانب المشرق سنموت جوعا قبل نفاذ الذخيرة |