| Yeni bir odaya geçtiğimizde ise bir süre mobilyamız dahi yoktu, biz de telefonu çöp kutusunun üzerine koyduk. | TED | وعندما انتقلنا إلى مكتبٍ جديد، لم يكن لدينا أثاث لبعضٍ من الوقت، لذا كنا نضع هواتفنا على حاوية نفايات. |
| İngilizce konuşmasını yeni düzelttim sizse onu büyük bir çöp sıkıştırıcısına atmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | الان توصلت لجعله يتكلم الانجليزية ثانية وأنتم تريدون رميه في محدلة نفايات عملاقة |
| Şikago çöp ve temizlik departmanına bağlı kamyon şoförü olarak çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل في دائرة شيكاغو للنفايات والصرف الصحي كسائق شاحنة نفايات |
| Ama Meksika Çölünde bir Amerikan zehirli atık yığınının kamera kaydıyla bitirdi. | Open Subtitles | وانتهى بها المطاف بتصوير أمريكية تتخلص من نفايات سامة في الصحراء المكسيكية |
| Kullanılmış eldivenleri ve kağıt havluları, tıbbi atık poşetine atın. | Open Subtitles | تخلصوا من القفازات المستعملة ومناشف الورق .في كيس نفايات طبي |
| Bu büyük çöplük her gün daha da büyüyor. çünkü daha çok çöp gelerek yer kaplıyor. | TED | تتزايد هذه النفايات الضخمة كل يوم حيث تُرمى نفايات أكثر وتستمر باستغلال مساحة أكبر |
| -Yasadışı bir örgüt nasıl oluyor da belediyenin çöp kamyonlarına ulaşabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لمنظمة إجرامية أن تحصل على إذن باستخدام نفايات المدينة؟ |
| En azından süpermarketin arkasındaki bir çöp konteyneri önerebilirim, bu seni eğlendirir mi? | Open Subtitles | أيمكنني على الأقل أن أقترح مكبّ نفايات قد تستمتعين به، خلف المتجر المركزي؟ |
| İkiyi on geçe orada olmazsan kemiği ve kayıtları çöp kutusuna atıp giderim. | Open Subtitles | وما لم تحضر لدى الـ2: 10، سألقي العظمة والسجلات في ملقى نفايات وأرحل. |
| Sonuç olarak, Texas’ın iki katı büyüklüğünde çöp arazilerimiz var. | TED | وبالنتيجة ولدينا مخلفات نفايات أكبر بمرتين من مساحة تكساس |
| çöp toplayıcılığına başlamamın, atıklardan kesinlikle nefret ediyor olmamdan kaynaklanması size ilginç gelebilir. | TED | وقد تجدون كوني رجل نفايات أمرٌ مثير للإهتمام لأنني أكره تماماً الهدر |
| Aslında birçok insan bu yığınlara baktığında çöp görür. | TED | والآن عندما ترى هذه الجبال أكثر الناس تراها على أنها مجرد نفايات |
| Bu bir yangın musluğunu küremek, yabani otları temizlemek, içinde sıçan olan bir çöp kutusunu yan çevirmek olabilir. | TED | قد يكون ذلك جرف الثلج عن صنبور المطافئ، سحب الأعشاب، قلب صندوق نفايات بداخله أوبوسوم. |
| Yani daha az atık madde üretiyorsunuz ve bu atık madde inek gübresi kadar çevreye zararlı değil. | TED | فعند إذن تكون كمية الهدر أقل، والنفايات التي لديك ليست نفايات ضارة بالبيئية كما هو الحال مع روث البقر. |
| Açıkçası geri dönüştürülebilir malzemelerle harika fırsatlar mevcut, sıfır atık hedefine ulaşabiliriz ve ulaşacağız. | TED | ومن الواضح أن هناك تجارب رائعة مع المواد المعاد تدويرها، وباستطاعتنا أن، وسوف نتجه إلى، مواد لا تنتج نفايات أبداً. |
| Bu bütün Amerika'daki ikinci en büyük atık kazasıydı. | TED | هذا، على طول البلاد، ثاني أكبر مجرى نفايات في أمريكا. |
| Burası tam bir çöplük. Hastalık kapabilirim. | Open Subtitles | هذا المكان مستودع نفايات اظن اننى اريد مسك شيئاً ما |
| " Beyaz pislik voliyi vurdu." | Open Subtitles | " نفايات التمساحِ الابيضِ تَعملُ جيدا. " |
| Birinin atığı başkasının besini olmalı. | TED | يجبُ أن تكون نفايات شيء ما غذاءً لشيء آخر. |
| Sen hilebaz oyuncusun, ama her gece burdasın ve radyoaktif atıkları taşıyacağım diye kıçını yırtıyorsun. | Open Subtitles | تم توظيفك للاشتراك في البطولة ولكنك تأتي كل ليلة، وتنهك نفسك في نقل نفايات اشعاعية. |
| Tanrım, burası daha çok ninemin ıvır zıvır çekmecesine benziyor. | Open Subtitles | حسنٌ، يا إلهي، ذلك أشبه بكثير من دولاب نفايات جدتي. |
| " Sanki birisi Hurda bir kamyon almış, 3 m.'lik bir çukur kazmış ve işe yaramaz ne varsa içine doldurmuş gibi görünüyordu. " | Open Subtitles | بدت كما لو أن شخص ما أخذ شاحنة نفايات وحفر 10 أقدام وتخلص من النفايات بالحفرة |
| Tobias'ın üt kattaki yatak odasında çöpler tavana kadar yığılı ama diğer yatak odası askeri düzen içinde. | Open Subtitles | الطابق العلوي, غرفة نوم توباياس... فيها نفايات مكومة الى السقف,ولكن الغرفة الآخرى مرتبة بدقة عسكرية |
| Mahkumlar, zehirli atıklar için, demire şekil verdiler. | Open Subtitles | المعتقلون يطرقون ألواح الرصاص لإحتوائه علي نفايات سامة |
| Sepi atıklarını taş ocağına mı boşaltacağız? | Open Subtitles | هل لنا أن نضع نفايات المدبغة في المحجر؟ |
| Lichtenstein'ın çizgi romanlarından görüyoruz ki aslında onlar koca bir adamın çöpe atacağı türden şeyler. | Open Subtitles | إن ما تظهره قصص ليكنشتاين الهزلية ..هو رجلبالغيجد. معنى في نفايات يفترض به أن يرميها. |
| Bir çöp yığını üzerinde bile teklif etsem sen zaten evet diyecekmişsin. | Open Subtitles | بسبب اننى كنت اطلب الزواج من مكب نفايات لا وانتى كان عليكى ان تقولى نعم |
| Şuradaki kasayı getir de, bu işe yaramaz balıkları koyalım. | Open Subtitles | اجلب لي أكثر من قفص لكي نضع به نفايات السمك |
| Artık çöplerden ben sorumluyum. Atılması gereken çöpünüz var mı? | Open Subtitles | عينت مسؤولاً عن النفايات هل من نفايات للرمي؟ |