| ve ilacın vereceği aynı tepkiyi alırsınız, hatta bazen plasebo o etki için tasarlanan ilaçtan daha fazla etki gösterir. | Open Subtitles | وما يحصل هو أن البلاسيبو يـُنـْتـِـجُ نفسَ المفعولِ، إن لم يكن أكبر أحيانا من الدواء المفروض أنه صمم لذلك المفعول |
| Sanki aynı şeyleri 100. tekrarlayışın gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو كأنكَ قُلتَ نفسَ الشيء مِئَة مَرَة من قَبل |
| Şimdi aynı şeyi eski karıma da yaptığımı anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أدركتُ أني فعلتُ نفسَ الشيء بزوجتي السابق |
| Yapmayın müdür, bana sürekli aynı soruyu sorup durmanıza karşı bir kural olsa gerek. | Open Subtitles | هيا أيها الآمِر، لا بُدَ مِن وجود قاعِدَة حولَ عدد المرات التي تسألُني فيها نفسَ الأسئلَة |
| Bence işlek olan tüm yollar için kurallar aynı olmalı. | Open Subtitles | حسناً ، أظن أن نفسَ القوانين يفترضُ أن تطبقَ في أي طريقٍ |
| Eğer gerçek dünyamız bir simülasyon olsaydı aynı şeyin olması mümkündü. | Open Subtitles | من الممكن أنَّه إن كُنا نقوم بمحاكاة للعالم الفعلي فإنَّ نفسَ الشيء .قد يحدث |
| Camı öğütürken görmüştüm, ve o bakmadığı bir anda, onun yemeğine de aynı camdan koymuştum. | Open Subtitles | - رأيتُهُ يطحنُ الزُجاج - و عِندما لم أكُن أنظُر وضعَ نفسَ الزجاج في طعامِه |
| İşte bu çok komik. Ben de senin hakkında aynı şeyi duydum. | Open Subtitles | هذا مُضحِك، سمعتُ نفسَ الشيء عَنك |
| 100 yıl önceki dereceyle aynı | Open Subtitles | هذهِ هى نفسَ "القِراءه البَحَريّه" مُنذُ 100 عامٍ مضى. |
| aynı isimli bir adamın Longshoreman Sendikası'na başkan seçildiğini duyduğumda yaşadığım şaşkınlığı hayal edebilirsiniz. | Open Subtitles | {\cHE87FCF}بإمكانك أن تـتخيل إندهاشي عندما سمعت برجل يحمل نفسَ الإسم |
| aynı şeyi buradaki herkes için yaparım. | Open Subtitles | فعلتُ نفسَ الشئ لأي احدٍ اخرَ هنا |
| Kendi karmanın içinde sıkıştığını ve döngünün içinde sürekli aynı şeyleri yaptığını ve oradan nasıl çıkacağını bilmediğini söylerlerdi. | Open Subtitles | سيقولون أنَك عالِقٌ في الكارمَـا وتفعَلُ نفسَ الَأشْيـاءْ مرَارًا وتِكْرَارًا ضِمْنَ دَائِرَةَ وَأنْتَ لَا تَعْلَم كيَفَ تَخْرُجُ مِنْهَا |
| Seninle aynı şeyi. | Open Subtitles | نفسَ الشيء الذي تُريدُه |
| - sende korunmak için aynı bedeli ödüyorsun. | Open Subtitles | - أنتَ تدفعُ نفسَ الثمَن للحمايَة مثلي |
| Evet,Brunei Sultanı da aynı şeyi söylemişti. | Open Subtitles | نعم، سُلطان "بروناي" قالَ نفسَ الشيء |
| - Bu aynı şey değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ نفسَ الشيئ –. |
| Sanırım Bay Toole da aynı düşüncede. | Open Subtitles | يبدو وأن السيّد (تول) لديه نفسَ الفكرةِ. |
| Hepsi sizinle aynı esprileri biliyor. | Open Subtitles | يعرفونَ نفسَ النكات مثلك, |
| Ben de aynı şeyi söyledim. | Open Subtitles | لا اعلم لقد قلتُ نفسَ الشئ |
| - Her zaman aynı şeyi soruyorlar: | Open Subtitles | يسأل الناس دائما نفسَ السؤال: |