| - Sizinle aynı şeyi hissediyoruz... - aynı şeyi hissetmiyoruz. | Open Subtitles | فأنا وأنت في نفس الصفحة كلا لسنا في نفس الصفحة |
| Ve her zamankinden daha çok aynı şeyi düşünüyor olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | والان واكثر من اي وقت يجب ان نكون في نفس الصفحة |
| Kanser Kalp Kuruluşlarından gelen mesaj, hepimizin aynı tarafta olduğu. | Open Subtitles | مؤسسة هشاشة العظام الوطنية السرطان، القلب، كلّنا على نفس الصفحة. |
| Sen alarmı harekete geçirdiğinde ve korumaları uzaklaştırmayı önerdiğinde aynı tarafta olduğumuzu sanıyordum. | Open Subtitles | حين أوقفنا الإنذار وأنت عرضت تعطيل الحراس توقعتنا على نفس الصفحة |
| Bir operasyon esnasında herkes aynı fikirde olana kadar harekete geçmek istemezsiniz. | Open Subtitles | خلال عملية انت ابداً لاتريد القيام بحركة حتى الجميع على نفس الصفحة |
| Tam 16 dakika 24 saniyedir aynı sayfayı okuyor. | Open Subtitles | انه يقرأ نفس الصفحة منذ 16 دقيقة و 24 ثانية |
| Ama daha önce ağız birliği olması için hepinizi tek tek dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بذلك مع كل منكم فقط لأتأكد أننا في نفس الصفحة |
| Hepimizin aynı sayfada olduğunu bilirsek işler kolaylaşır. | Open Subtitles | سيكون الاتهام سهلا إذا كلنا على نفس الصفحة |
| - Bay Shue, her zamanki gibi sizinle yine hemfikiriz. | Open Subtitles | سيد شوستر كالعادة أنا و أنت دائما على نفس الصفحة |
| Bak Millie, ikimizin de aynı şeyi düşündüğünden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | (إنظري,(ميلي أنا فقط أردت أن أتأكد أن كلانا على نفس الصفحة |
| aynı şeyi düşündüğümüze sevindim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا سعيد أننا على نفس الصفحة |
| Bence de. Ama onlara umut vermeden önce aynı tarafta olduğumuza emin olmalıyız. | Open Subtitles | أنا أيضاً، لكن قبل أن نزيد آمالهم لابد أن نتأكد أننا على نفس الصفحة |
| Henüz, aynı tarafta olduğumuza emin değilim David. | Open Subtitles | لست واثقاَ تماماَ بأننا على نفس الصفحة " ديفد " |
| Artık hepimiz aynı fikirde olduğumuza göre kolay bir şey ile başlayalım. | Open Subtitles | حسناً بما اننا اصبحنا على نفس الصفحة لنبدأ بأمر سهل |
| Üçümüzün de aynı fikirde olduğundan emin olmamız gerek. | Open Subtitles | ثلاثتنا كنا نريد التأكد إننا على نفس الصفحة |
| Evet okuyordum. Ama aynı sayfayı tekrar tekrar okumaktan bıktım. | Open Subtitles | نعم ولكنني تعبت من قراءة نفس الصفحة مرارا وتكرارا |
| aynı sayfayı, üç kez okudun. | Open Subtitles | لقد قرأت نفس الصفحة ثلاثة مرات |
| Davranış asistanı da saat 10'da burada olacak. İkimiz de ağız birliği yapmalıyız. | Open Subtitles | خلال الساعة العاشرة ، و يجب علينا نحن الأثنان أن نكون على نفس الصفحة مع تلك الأشياء |
| Erika Hassel ve Victor de Aveyron aynı sayfada. | Open Subtitles | إريكا هاسل في نفس الصفحة التي بها فيكتور دي أفيرون |
| Onunla bu konuda hemfikiriz. | Open Subtitles | كما تعلمين, و قد كان لدى كلانا نفس الصفحة مِن هذا الموضوع |