| Bir ülke olarak, üzerine kurulduğumuz ahlaki değerleri sürdürmekte Başarısız oluyoruz. | TED | نحن نفشل كأمة في أن نعيش للأخلاقيات التي وُجدنا على أساسها |
| Gelecekte gibi davranma rolünde Başarısız gibiyiz. Mahsus ve bilinçli olarak uyuşuğuz. | TED | نحن إلى حد ما، نفشل في الفعل في المستقبل. نحن عن قصد، |
| Ayakbağı mı olacağız, bir işe yarayacak mıyız bilmiyorum ama işe yarayacağımız bir anda orada olmadığımız için Başarısız olmayı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أدري إن كنّا سنُقدّم العون أو نُشكّل عائقًا لكن لا أريد أن نفشل لأنّنا لم نكن هناك عندما كانا بحاجتنا |
| Hiçbir zaman yorulmayacak ve başaracağız. | Open Subtitles | سوف لن نتعب وسوف لن نفشل لا افهم شيء |
| Yani deneriz, Başarısız oluruz, tekrar deneriz, daha hızlı Başarısız oluruz, daha çok Başarısız oluruz, yine deneriz, yine daha çok Başarısız oluruz. | TED | أقصد أننا نحاول ونفشل، ونحاول مجدداً ثم نفشل بشكل أسرع، نشعر بشكل أفضل، فنحاول مجدداً، فنفشل بشكل أفضل مرة أخرى. |
| Bu iki şey temelden Başarısız olduğumuzu anlamamı sağladı. | TED | الآن، كلا هذان الأمران جعلاني أدرك أننا كنا نفشل بشكل أساسي. |
| Bir defa daha uygun duygusal karşılık vermede Başarısız gibiyiz, yaklaştığına inanmamız için tüm gerekçelere sahipken. | TED | مرة أخرى، يبدو أننا نفشل في امتلاك الاستجابة العاطفية الملائمة لما يوجد لدينا أكثر من سبب للإيمكان بأنه قادم |
| Onlar bana bu adamlardan daha iyi olacağımızı ve Başarısız olmayacağımızı hatırlatıyorlar.” | TED | فيقمن بتذكيري بأننا سنكون أفضل من هولاء الرجال وأننا لن نفشل |
| Bence Başarısız olduğumuzu görmek hoşunuza gidiyor, efendim. | Open Subtitles | أعتقد أنك تستمتع بمراقبتنا ونحن نفشل يا سيدي |
| Cesaretini yapımcıya sakla ve Başarısız olmayacağız. | Open Subtitles | عظم من شجاعتك لتنل ما تريد وعندها لن نفشل |
| Bazen baştan Başarısız olmak, deneyip de Başarısız olmaktan iyidir. | Open Subtitles | أحيانا من الأفضل أن نفشل أن نحاول، لكن نفشل |
| Onurlandırılması gereken şeyi onurlandırmada Başarısız olduğumuzda bir sorun ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | عندما نفشل في تكريم من ينبغي أن يُكرم، فتصبح مشكلة ... |
| Eğer başaramazsak da, en azından dava yolunda Başarısız oluruz. | Open Subtitles | إذا وجب أن نفشل فسنكون قد فشلنا من أجل قضية عادلة |
| Ya birlikte çalışarak istediğimizi alırız ya da ayrı ayrı Başarısız oluruz. | Open Subtitles | إما أن نفشل بمفردنا، أو بوسعنا أن نحصل على ما نرغب بالعمل سويا |
| Birçok insan bizim Başarısız olmamızı isteyecek. | Open Subtitles | الكثير من الناس يريدوننا ان نفشل لكن ذلك بسبب اننا المستقبل |
| Bay L de çalışmasına gerek kalmasın diye bizim Başarısız olmamızı istiyor. | Open Subtitles | لذلك السيد آل يريد منا أن نفشل حتى لا يعمل مجددًا |
| Bu gün sandığı kazanacaksın. Başarısız olmayacağız, olamayız. | Open Subtitles | سوف تفوزي بالتصويت اليوم،لن نفشل،لايمكننا أن نفشل |
| Hiçbir zaman yorulmayacak ve başaracağız. | Open Subtitles | سوف لن نتعب وسوف لن نفشل لا افهم شيء |
| İnsanlar yine de dik dik bakarlar, ve yağmur yağarsa, sıçtığımızın resmidir. | Open Subtitles | سيستمر الناس بالتحديق وإن امطرت سوف نفشل |
| Görevimiz başarısızlığı maal vermeden duvarın içindeki herkesi korumak. | Open Subtitles | بكوننا شجعان، نحارب لحماية كل حياة داخل السياج دون أن نفشل |
| Yine de bununla ilgili olumlu bir görüş şu olabilir: yanlış yaptığımızın farkında olursak, ve gerçekten neden ve ne zaman Başarısız olduğumuzu anlayabilirsek her zaman hatamızı düzeltme imkanımız vardır. | TED | أعتقد أن الأمر الإيجابي في كل هذا هو أنه، إن استوعبنا حين نكون مخطئين، إن استوعبنا الآليات العميقة حول لماذا نفشل وأين نفشل، يمكننا في الواقع أن نأمل إصلاح الأمور. |