| Birnam Ormanı yakınında buluşacağız. | Open Subtitles | من الأفضل أن نقابلهم قرب غابة بيرنام |
| Konserden sonra onlarla buluşacağız, yemin ederim. | Open Subtitles | سوف نقابلهم بعد الحفله انا اقسم بذلك |
| İki kez karşılaşmak,kaderin cilvesi. | Open Subtitles | لقد لعب القدر دوره في أن نقابلهم |
| Onlarla karşılaşmak zorunda kalmamayı umuyordum ama buradalar. | Open Subtitles | كنت آمل ألا نقابلهم ولكن حدث ما حدث |
| Bebeğim, haydi, onlarla tiyatroda buluşmamız gerek. | Open Subtitles | عزيزتي . هيا . من المفترض ان نقابلهم في المسرح |
| Güney Çıkışında buluşmamız gerekiyor sanırım. Gelin hadi. | Open Subtitles | حسنًا، ينبغي أن نقابلهم في الطرف الجنوبي |
| Onunla polis merkezinde buluşacağız. | Open Subtitles | لذا نحن نقابلهم في مركز الشرطة. |
| - Onlarla kasabada buluşacağız. | Open Subtitles | سوف نقابلهم في المدينة |
| Kilisede buluşacağız. | Open Subtitles | سوف نقابلهم فى الكنيسة |
| Öğleden sonra buluşacağız. | Open Subtitles | وسوف نقابلهم هذا المساء. |
| Onlarla buluşacağız. | Open Subtitles | سوف نقابلهم |
| Eddie ve ben, onlarla yine karşılaşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نأمل أن نقابلهم مرة أخرى |
| Derhâl buluşmamız lâzım. | Open Subtitles | محتمل أنه يجب أن نقابلهم في منتصف الطريق |
| buluşmamız gereken dört kişi vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك اربعة اخرين من المفترض ان نقابلهم. |
| Joe, bir anda Orson Welles olamazsın. Orta yolda buluşmamız gerek. | Open Subtitles | جو) لا يمكنك أنت أن تقرر كل شيء) علينا أن نقابلهم في منتصف الطريق. |